USDA raporu: Türkiye’de yıllık 400-500 bin buzağı kaybı
ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yayımlanan "Türkiye: Hayvancılık ve Ürünleri Yıllık" raporu, Türkiye’nin canlı hayvan ithalatı, üretim maliyetleri ve sürü dinamikleri hakkında önemli değerlendirmeler içeriyor. Raporda, Türkiye’nin canlı hayvan ithalatçılığında dünyada ikinci sırada yer aldığı ve yıllık buzağı kayıplarının yaklaşık 400 bin-500 bin arasında olduğu belirtildi.
Nedenler ve envanter beklentisi
Rapor, Türkiye’nin "verimsiz yerel üretim politikaları, zayıf hayvan sağlığı ve çiftlik yönetimi nedeniyle sürü sayılarının artırılmasına tarihsel olarak yardımcı olmayan besi sığırı ithalatına odaklandığını" vurguluyor. Ayrıca, 2026 yılında ülke sığır envanterinde düşüş bekleniyor; bunun temelinde yüksek kesim eğilimleri, artan üretim maliyetleri ve düşük karlılık yatıyor. Raporda, çiftçilerin beklenen yüksek girdi ve üretim maliyetleri nedeniyle sürülerini tasfiye etmeye devam edeceği ifade ediliyor.
Tüketim ve ithalat eğilimleri
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Birliği verilerine atıfta bulunulan raporda, kişi başı toplam et tüketiminin 51 kilogram olduğu; bunun 22 kilogramının tavuk, 20 kilogramının sığır, 7 kilogramının koyun ve 2 kilogramının keçi eti olduğu kaydedildi. Raporda bazı sektör temsilcilerinin kişi başına 20 kilogram sığır eti tüketiminin gerçekleri yansıtmadığına dair görüşleri de yer alıyor.
Kırmızı et ve süt arzı riskleri
Rapor, artan yem ve diğer girdilerin maliyeti ile verimsiz süt ineği üretiminin, sığır sayısında azalmaya yol açacağını belirtiyor. Buna ek olarak, Haziran 2025'te şap hastalığıyla ilişkili çok sayıda kesim ve düşük doğum oranlarının sektörde sığır sayısının azalmasına katkı sağladığı ifade ediliyor. Uzmanlar, damızlık hayvanların kesilmesinin sektörün sürdürülebilirliği için en büyük risk olduğunu ve karlılık sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurguluyor.
Buzağı ölümleri ve hayvan sağlığı
Raporda, ülke genelinde zayıf çiftlik yönetimi nedeniyle yıllık buzağı kayıplarının yaklaşık 400 bin ila 500 bin olduğu, bu sayının ithal edilen sığır sayısına yakın olduğu belirtiliyor. Doğum sonrası ölüm oranının ise yaklaşık %10-15 civarında olduğu ve bunun dünya ortalamasının çok üzerinde olduğu aktarılıyor.
İthalatın boyutu ve piyasa etkileri
Türkiye’nin 2024 yılında 788 milyon dolarlık canlı hayvan ticaret hacmiyle dünyanın en büyük ikinci canlı hayvan ithalatçısı olduğu raporda yer alıyor. USDA, Türkiye’nin 2010'dan bu yana canlı hayvan ithalatı yoluyla hayvan envanterini artırmaya ve sığır eti fiyatlarını düzenlemeye çalıştığını; ancak fiyatların hâlâ önemli ölçüde arttığını belirtiyor. 2025’teki şap salgınları nedeniyle üreticilerin yaş veya sağlık durumuna bakılmaksızın hayvanları kesime gönderdiği ve bunun sonucunda kesim fiyatlarının düşerek üreticiler için ekonomik kayıplara yol açtığı raporda ifade ediliyor.
Özetle, USDA raporu Türkiye'deki hayvancılık sektörünün üretim maliyetleri, hayvan sağlığı eksiklikleri ve zayıf işletme yönetimi nedeniyle donanım ve arz riskiyle karşı karşıya olduğunu; canlı hayvan ithalatının kısa vadeli açıkları kapatmaya çalıştığını ortaya koyuyor.
AMERİKA TARIM BAKANLIĞI (USDA), DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ CANLI HAYVAN İTHALATÇISI OLAN TÜRKİYE'NİN, YILLIK BUZAĞI KAYIPLARININ YAKLAŞIK 500 BİNE ULAŞTIĞI VE BU RAKAMIN İTHAL EDİLEN SIĞIR SAYISINA NEREDEYSE EŞİT OLDUĞUNA DİKKATİ ÇEKTİ.