Emine Erdoğan: Yapay zekâ savaş suçuna dönüştü, eğitim ise iyileştirici ilaçtır
5. İstanbul Eğitim Zirvesi’nde konuştu
Emine Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 5. İstanbul Eğitim Zirvesi’ne Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın eşi Latife El Durubi ile birlikte katıldı. Salonda Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, çok sayıda bakan, bürokrat, rektör, iş insanı, akademisyen ile Maarif Vakfı öğretmenleri ve öğrenciler hazır bulundu.
Zirvenin, kadim şehir İstanbul’da gerçekleştirilmesinin önemine değinen Erdoğan, eğitimin insanlığın ruhunu besleyen, yaralarını saran ve karanlıkları aydınlatan bir güç olduğunu vurguladı. Zirvenin bu yıl dünyayı "eğitimle iyileştirmeyi" teklif edeceğini söyledi.
Eğitim koza benzetmesi ve eleştiri
Erdoğan, eğitimi tırtılın kozasından renkli kanatlarla çıkan kelebeğe dönüşme benzetmesiyle anlattı; eğitimin insanın kapasitesini sabırla işleyen bir kozaya dönüştüğünü, ancak modern eğitim uygulamalarının zaman zaman insanı makineleştirdiğini, erdem ve vicdanı göz ardı ederek bilgiyi salt malumata indirgeyebildiğini belirtti. Skor odaklı, bireysel konforu toplumsal refahın önüne koyan bir başarı kültürünün empati, alçak gönüllülük ve merhamet gibi erdemleri zayıflattığını dile getirdi.
Konuşmasında dünya genelindeki silahlı çatışma sayısına dikkat çeken Erdoğan, devam eden "120’den fazla silahlı çatışma"ya ve nefret suçlarındaki artışlara işaret etti; yalnızca İngiltere’de 2024 yılında İslamofobik suçların 2022’ye kıyasla yüzde 165 artarak rekor kırdığını aktardı.
Yapay zekâ eleştirisi
Teknolojilerin insan onuruna hizmet etmek yerine adaleti zedeleyen yönlerine işaret eden Erdoğan, "İnsanlığın bilimsel ilerleyişinde yepyeni bir çığır açan yapay zekâ bir savaş suçlusuna dönüştü" dedi. Konuşmasında, "En üst teknolojiye sahip silahlar, Gazze’de bebeklere doğrultulabildi. İnsaf etmek nedir hiç bilmeyenler, açlığı ve susuzluğu, savaş taktiği yapacak kadar ileri gidebildiler" sözlerine yer verdi ve bilginin hikmetle buluşmadığında kötülüğe hizmet edebileceğini vurguladı.
Erdoğan, dünyanın önde gelen üniversitelerinden mezun olan bazı kişilerin bu yıkımın mimarları olduğuna dikkat çekerek, eğitimin bir kanadı eksikse toplumu nefret, ırkçılık, ayrımcılık ve sömürü gibi hastalıklara açık hale getirebileceğini söyledi.
Eğitimin iyileştirici gücü ve Türkiye’nin yaklaşımı
Erdoğan, "Eğitim, dünyayı değiştirebilecek tek ilaç" görüşünü tekrarladı ve irfanla örülen bir eğitim anlayışının önemini vurguladı. Okulların yalnızca dört duvar ve bir bilgi ambarı haline gelmesinin insanı sadece et ve kemikten ibaret bıraktığını belirtti. Gelecek nesillere adil bir dünya bırakmanın ancak adil, merhametli bireyler yetiştirmekle mümkün olacağını ifade etti.
Türkiye’nin eğitim yaklaşımını insanlığa yapılan büyük bir iyilik olarak nitelendiren Erdoğan, bu yaklaşımın sınır ötesine de taşındığını; Batı’nın geçmişte uyguladığı sömürücü eğitim politikalarından farklı olarak Türkiye Maarif Vakfı’nın bulunduğu ülkelerin kültürlerine saygılı bir eğitim diplomasisi yürüttüğünü söyledi. Vakfın "56 ülkede, 500’ü aşkın eğitim kurumu" ile faaliyet gösterdiğini belirtti ve Maarif okullarında yetişen öğrencilerin dünya görüşünün Anadolu medeniyetinin erdemleriyle şekillendiğini vurguladı.
Suriye ve Nijer’den örnekler
Erdoğan, ">Maarif Vakfımız, Suriye’nin yeniden inşasında da aktif olarak yer alıyor" diyerek Suriye Hanımefendisi Latife El Durubi ile eğitim konusundaki görüşmelerine dikkati çekti. Vakfın Suriye’de eğitim altyapısının yeniden inşasına katkı vereceğini ve kalemin şifa gücüyle savaşın bıraktığı yaraların sarılacağını ifade etti.
Konuşmasında ayrıca "2024 Küresel Eğitim İzleme Raporu"na atıfla, hâlâ 251 milyon çocuk ve gencin okula gitmediğini hatırlattı ve "Düşük gelirli ülkelerde okul çağındaki çocuk ve gençlerin yüzde 33’ü okula gitmiyorken, yüksek gelirli ülkelerde bu oran yalnızca yüzde 3’tür" değerlendirmesini paylaştı. Eğitimin sürdürülebilir kalkınma, eşitlik ve küresel barış için ön şart olduğunu belirtti.
Açılış anları ve teşekkür
Zirvenin açılışında vakfın tanıtım filminin yanı sıra 2021 yılında Nijer’de bir okulda çıkan yangından yaralı kurtulan Abdoul Rachid’in hikâyesi gösterildi. Şimdilerde Nijer-Türkiye Dostluk Okulu’nda eğitim gören Rachid, yangında kurtardığı ve defter yerine kullandığı "luh" adlı tahta levhayı sahnede Emine Erdoğan’a hediye etti. Erdoğan, Rachid’e sarılıp teşekkür etti.
Programın sonunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut Mustafa Özdil nezdinde bakanlığın ve vakfın tüm mensuplarına, öğretmenlere ve öğrencilerine teşekkürlerini iletti.
Emine Erdoğan konuşmasını, test odaklı eğitim anlayışından ziyade insan yetiştirme sanatına vurgu yaparak tamamladı ve zirvenin dünyaya eğitim temelli yeni bir yol haritası sunacağına inandığını belirtti.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN EŞİ EMİNE ERDOĞAN, "İNSANLIĞIN BİLİMSEL İLERLEYİŞİNDE YEPYENİ BİR ÇIĞIR AÇAN YAPAY ZEKA BİR SAVAŞ SUÇLUSUNA DÖNÜŞTÜ. EN ÜST TEKNOLOJİYE SAHİP SİLAHLAR, GAZZE'DE BEBEKLERE DOĞRULTULABİLDİ. İNSAF ETMEK NEDİR HİÇ BİLMEYENLER, AÇLIĞI VE SUSUZLUĞU, SAVAŞ TAKTİĞİ YAPACAK KADAR İLERİ GİDEBİLDİLER. İNSANLIK, HİKMETLE TANIŞMAMIŞ BİLGİNİN, KÖTÜLÜĞÜN İCADINDA NASIL KULLANILABİLDİĞİNİ BİR KEZ DAHA GÖRDÜ" DEDİ.