Denizin Hediye Ettiği Sanat
Zonguldak'ta yaşayan emekli öğretmen Mehmet Türkçelik, sahilden topladığı ağaç ve batık gemilerden gelen amfora parçalarıyla sanata dair bir yolculuğa çıktı.
Geçmişin İzlerini Taşıyan Sanat Eserleri
70 yaşındaki Türkçelik, çocukluğundan beri deniz kıyısından topladığı ağaç ve taş parçalarına ilgi duyuyor. 2020 yılında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından "yaşayan insan hazinesi" olarak tanıtılan Türkçelik, emekliliğinden sonra "çatuk" adı verilen dallardan hediyelik eşyalar yapmaya başlıyor.
Tios Antik Kenti civarında, 2. ile 13. yüzyıllar arasına tarihlenen batık gemilere ait amfora parçalarını işleyerek kolye yapmaya karar veriyor. Geçmişin izlerini taşıyan bu parçaları sanat eserlerine dönüştürüyor.
Sanatına Duyduğu Saygı
Türkçelik, yaptığı kolyelerin kendisi için büyük bir anlam taşıdığını belirtiyor: "Düşünebiliyor musunuz, iki bin yıl önce birisinin elinin değdiği bir şey, iki bin yıl sonra sizin boynunuzda. Çok etkileyici bir şey."
Antik tarih ve sanatı birleştiren Türkçelik, kendini bu süreç içinde geliştirdiğini ifade ediyor. Bu eserlerin parayla satılması durumunda bunlara ihanet etmiş gibi hissedeceğini de sözlerine ekliyor: "Parayla sattığım zaman sanki bunlara ihanet geçmişim gibi oluyorum."
Gelecek Nesillere İlham Veriyor
Türkçelik, atölyesine gelen çocuklara da ilham kaynağı oluyor. Onların hayal gücünü takdir eden Türkçelik, "Bazen ben onlardan kopya çekiyorum" diyerek geleceği sanatçılarına ışık tutuyor.
Emekli öğretmenin tasarımları, denizden gelenin ötesinde bir hikaye taşıyor; her bir parçada geçmişten gelen izleri günümüze taşımanın, sanatın, doğanın ve insan ruhunun zenginliğini buluyoruz.
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki emekli ilkokul öğretmeni Mehmet Türkçelik, sahilden topladığı amfora parçalarını sanat eserine dönüştürüyor. Her bir parçayla geçmişin izini bugüne taşıyan Türkçelik, ürünlerini beldeye turistik amaçla ziyarete gelen kişilere hediye ediyor.
