İhracatta yeni rota: Afrika
Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, Ali Başyazıcıoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak Türk ihracatının sürdürülebilir büyümesi için Afrika kıtasının stratejik önemine dikkat çekti. Türkiye’nin üretim kapasitesi, coğrafi konumu ve girişimci iş dünyası sayesinde yatırımcılar için güvenli bir liman konumunda olduğunu belirten Başyazıcıoğlu, kalıcı ihracat başarısı için yeni pazar arayışının şart olduğunu söyledi.
Neden Afrika?
Pandemi sonrası dönemde ortaya çıkan tedarik zinciri kopmaları, gümrükte yaşanan zorluklar ve tüketici taleplerindeki hızlı değişim, şirketleri alternatif pazarlara yönelmeye zorladı. Bu süreçte Afrika kıtası, hem ticaretin genişletilmesi hem de uzun vadeli ortaklıkların kurulması açısından öne çıktı. Başyazıcıoğlu, Afrika ile ekonomik bağları güçlendirmenin iki taraf için de kazanç sağlayacağını vurguladı.
Afrika’da altyapı ve yatırım fırsatları
Türkiye Müteahhitler Birliği verilerine göre Afrika’da yıllık yaklaşık 200 milyar dolar tutarında altyapı yatırım ihtiyacı bulunuyor. Başyazıcıoğlu, enerji, gıda, otelcilik ve inşaat gibi sektörlerde çeşitli projeler üzerinde değerlendirme yaptıklarını belirtti. Ayrıca Eximbank uygulamalarındaki değişikliklerin yüklenici firmaların finansmana erişimini kolaylaştırdığını, teminat mektubu konusundaki çalışmalarda da ilerleme sağlandığını söyledi.
Türk şirketleri kıtada üretim yatırımlarını artırıyor
İnşaattan tekstile, ağır sanayiden hızlı tüketim mallarına kadar Türk şirketleri Afrika’da önemli üretim ve yatırım adımları attı. Başyazıcıoğlu, kıtadaki hammadde zenginliğinin, maddi değerlerin millileştirilmesi yönündeki eğilimlerin ve artan genç nüfusun, Türkiye ile iş birliği halinde 2030’lu yıllarda ortak büyüme için dönüm noktası yaratabileceğini ifade etti.
Finans sektörü daha aktif olmalı
Başyazıcıoğlu, Türk finans kurumlarının Afrika’da daha cesur adımlar atması gerektiğini belirtti. Afrika kıtasında tam ölçekli faaliyet gösteren bir Türk bankası bulunmadığını, işlerin çoğunlukla temsilcilik düzeyinde yürütüldüğünü söyledi. Buna karşın Fransız bankalarının 25, İngiliz bankalarının 12 ülkede aktif olduğunu hatırlatarak, Türk bankalarının bölgede daha etkin olmasının dış ticarete katkı sağlayacağını vurguladı.
Sonuç olarak, Başyazıcıoğlu’na göre Türkiye’nin coğrafi ve üretim avantajlarıyla Afrika’ya yönelmesi, ihracatta sürdürülebilir büyüme ve uzun vadeli ortaklıklar açısından kritik bir fırsat sunuyor.
ALİ BAŞYAZICIOĞLU HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞÜKRÜ TAMER BAŞYAZICIOĞLU
