Prof. Dr. Şakir Şahin: Eğirdir Gölü’nün hızla çekilmesi bölgeyi büyük tehlikeye atıyor
Yer altı suyu düşüşü obruk, yapı hasarları ve metan gazı kaynaklı yangın riskini beraberinde getiriyor
Prof. Dr. Şakir Şahin (Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Sismoloji Bölümü) Eğirdir ilçesinde bir elma bahçesinde oluşan yaklaşık 1 metre derinliğindeki obruklar ve mahalledeki evlerde görülen çatlakların fay hattından kaynaklanmadığını, göldeki yer altı su seviyesinin çekilmesine bağlı geliştiğini açıkladı. Şahin, bölgede acil önlem alınmaması hâlinde binalarda çökme ve altlarında biriken gaz nedeniyle yangın tehlikesinin artacağı uyarısında bulundu.
Olay sonrası gölün çekilen alanlarında açığa çıkan kayalıkların neden olduğu metan gazının hava ile temasında alevlenme yaşandığı belirtilirken, Şahin bunun binaların altında sıkışan gazla birleştiğinde daha büyük yangın riskleri doğurabileceğini vurguladı.
Çekilmenin nedenleri ve zemin davranışı
Prof. Dr. Şahin çekilmenin arkasındaki nedenleri iklim değişikliği ve yağış rejimindeki bozulmanın yanı sıra kaçak kuyular, yüzeysel su akışının göllere ulaşmasının engellenmesi ve mermer ocakları gibi insan müdahaleleri olarak sıraladı. Kovada Graben içinde yer alan havzada yer altı suyu çekildikçe zeminde boşluklar oluştuğunu, kumlu tabakalarda boşluklanma ve kil–silt tabakalarında su çekilmesine bağlı hacimsel daralma sonucunda oturmaların ve çökmelerin ortaya çıktığını anlattı.
Zemindeki örselenmenin binalarda farklı oturmalar ve ağırlık merkezinde değişim yaratarak çatlak ve hasar riskini artırdığını belirten Şahin, en önemli ihtiyacın boşluk suyu basıncının hangi düzeye indiğinin tayin edilmesi ve göllerde su giriş–çıkış dengesinin analiz edilmesi olduğunu söyledi.
Metan gazı ve 'terslenme' riski
Yer altı su seviyesinin azalmasının zemindeki basıncı düşürdüğünü, bunun da 'bataklık gazı' olarak bilinen metanın yüzeye çıkmasına yol açtığını ifade eden Şahin, üstteki basınç azaldıkça alttaki basıncın yukarı yönlü etkilenmesiyle meydana gelen 'terslenme' olayının açığa çıkan gazın hava ile temasında kolayca tutuşturmaya elverişli olduğunu belirtti. Özellikle gazın yapıların altında sıkışması durumunda, yapı ağırlığının oluşturduğu basınçla havayla temas etmesi halinde yangın tehlikesinin büyük olduğunu söyledi.
Eylem çağrısı: Ekosistem ve bölgesel riskler
Şahin, Eğirdir Gölü’nün kurumasının ekosistemi çökertip bölgeyi çorak bir alana dönüştüreceğini, tarımsal üretimi ve bölgesel iklimi olumsuz etkileyeceğini belirterek acil eylem planı çağrısı yaptı. Örnekler olarak Burdur’daki Yarışlı Gölü'nü ve Akşehir Gölü'nü gösteren Şahin, benzer süreçlerin Eğirdir'de de yaşanabileceği uyarısını yineledi; Yarışlı Gölü'nün iki yıl önce 4 metre su seviyesine sahipken bugün kuruyan bir arazi hâline geldiğini hatırlattı.
Öneriler ve alınması gereken önlemler
Şahin, su seviyesindeki düşüşün binalarda ileride kaçınılmaz çökme riskine dönüşebileceğini belirterek, bölge halkının yapılarını düzenli denetlemesi, kaçak kuyalar konusunda duyarlı olunması ve su tüketiminde tasarruf yapılmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca göl ve yer altı su dengelerinin sağlanmadan zemin kaynaklı risklerin önlenemeyeceğini vurguladı.
Son olarak Türkiye genelinde kişi başına düşen yıllık su miktarının bin 350 ton seviyelerinden bin 200 tonlara gerilediğini hatırlatan Şahin, bu miktarın bin tonun altına düşmesinin 'su fakiri' ülke statüsüne işaret edeceğini belirterek acil önlem alınması gerektiğini ve bir Afet Bakanlığı oluşturulmasının faydalı olabileceğini ifade etti.
ÇEKİLEN BÖLGELERDE ORTAYA ÇIKAN METAN GAZI RİSKİNE DE DİKKAT ÇEKEN ŞAHİN, ACİL ÖNLEM ALINMAZSA İLÇEDEKİ BİNALARDA ÇÖKME VE BİNALARIN ALTINDA BİRİKEN GAZIN İSE YANGIN TEHLİKESİ OLUŞTURABİLECEĞİ KONUSUNDA VATANDAŞLARI UYARDI.