Gazzeli Doktor: Gazze’de Sağlık ve İnsanî Durum Kritik
HEKİMSEN Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, bölgedeki insani krizi değerlendirmek amacıyla güvenlik gerekçesiyle ismini ve yüzünü gizleyen bir Gazzeli meslektaşıyla çevrim içi görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede doktor, ateşkesin ilanına rağmen şiddetin sürdüğünü, bölgenin büyük bir bölümünün fiili işgal altında olduğunu ve temel ihtiyaçların erişilemez hale geldiğini aktardı.
Ateşkes sonrası devam eden saldırılar
Gazzeli doktor, ateşkes anlaşmasına rağmen yaşanan can kayıplarına dikkat çekerek, "Ateşkes anlaşması imzaladıktan bugüne kadar yaklaşık 450 Filistinli şehit edildi, 650'den fazla yaralımız var" dedi. Yaralıların çoğunun kadın ve çocuklardan oluştuğunu, "bunların yüzde 65'inden fazlası kadın ve çocuktur" ifadeleriyle belirtti. Doktor, saldırıların zaman zaman bahanelerle başladığını ancak kısa süre sonra tekrar sürdüğünü söyledi.
Sarı çizgi: Kontrol hattı ve zorla el koyma
Görgü tanığı doktor, İsrail güçleri tarafından kurulan ve "sarı çizgi" olarak adlandırılan kontrol hattına işaret etti. Bu hattın, kent içinde beton bloklarla kurulduğunu ve zaman zaman ilerletildiğini belirtti. Ayrıca asker kılığındaki güçlerin sivil yerleşimlere girip evlere el koyduğunu, insanlara "Bu ev bizim, çık" denildiğini aktardı.
Yardım trafikleri ve gıda krizinin boyutu
Doktor, Gazze'ye günlük giren yardım tırları sayısının gerekli olan 600 yerine sadece 70 ila 100 arasında kaldığını ifade etti. Bunun sonucunda yaklaşık 2 milyon 350 bin kişinin temel gıda ve tıbbi yardım erişiminde ciddi aksamalar yaşandığını, bazı bölgelerde açlık sınırının altında olduğunu söyledi. Hastanelerin büyük güçlükle ayakta kaldığını; temel onarım malzemeleri ve ilaçların düzenli ulaşmadığı için ölüm vakalarının yaşandığını ekledi.
Refah kapısı ve geri dönüş kısıtları
Doktor, anlaşma gereği Refah Sınır Kapısı'nın iki yönlü açılması gerektiğini hatırlattı ancak uygulamada bunun sağlanmadığını, sadece çıkış için kapıların açıldığı ve çıkanların geri dönüşlerinin garanti edilmediğini iddia etti. Bu uygulamayı "savaşla, ölümle gerçekleştiremediği tehciri şu an yapmaya çalışıyor" sözleriyle değerlendirdi.
ABD desteği ve garantör ülkelerin etkisizliği
Gazzeli doktor, ABD'nin İsrail'e verdiği desteğe dikkat çekerek, bölgede daha önce kullanılmamış büyüklükte silahların devreye sokulduğunu ve garantör ülkelerin ABD onayı olmadan İsrail üzerinde etkili baskı kuramadığını söyledi. "ABD, İsrail’in en büyük destekçisi ve adeta koruyucusudur" ifadesini kullandı ve uluslararası yaptırım eksikliğini eleştirdi.
Türkiye ve garantör devletlerin rolü
Doktor, Türkiye, Katar ve Mısır'ı garantör ülkeler olarak işaret ederek, "Biz Amerika’ya güvenmedik çünkü Amerika ve İsrail aynı madalyonun iki yüzüdür" dedi. Bölgenin umut kaynağının bu garantör devletler olduğunu, Türkiye'nin diplomatik, insani, ekonomik ve gerektiğinde caydırıcı araçları daha aktif kullanması gerektiğini vurguladı ve bu görevin hem adalet hem de ümmetin korunması açısından tarihi bir öneme sahip olduğunu belirtti.
HEKİMSEN'den uyarı ve saha çağrısı
Uzm. Dr. Adil Kurban, görüşmeye ilişkin değerlendirmesinde bölgeden gelen bilgilerin vahim olduğunu söyledi. Kurban, yaşanan saldırıları "tanımlanamayacak derecede vahşi" olarak nitelendirerek, "Bunlar şaka değil" dedi. Kurban ayrıca dünyanın sessizliğine işaret ederek Türkiye'nin mazlumdan yana tutumunu sürdürmesi ve yardım faaliyetlerini artırması gerektiğini vurguladı. HEKİMSEN olarak sahada aktif rol almaya hazır olduklarını ve Gazze halkının güçlü bir organizasyon ile Türkiye'nin garantörlük hakkının işletilmesini talep ettiğini ifade etti.
HEKİMSEN GENEL BAŞKANI UZM. DR. ADİL KURBAN, GAZZELİ BİR MESLEKTAŞIYLA ÇEVRİM İÇİ GÖRÜŞTÜ