Bel kütletmenin felç riski taşıdığı uyarısı
Fıtıklı bel ve boyunda bilim dışı uygulamalardan kaçının
Medicana International Samsun Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cemali Şahin, bel ve boyun fıtıklarında yaygın uygulanan bazı yöntemlerin kalıcı hasara yol açabileceğini hatırlattı.
“Belimi kütleteyim, rahatlayayım” anlayışının tehlikelerine değinen Dr. Şahin, fıtığın sinire çok yakın veya sinire baskı yaptığı durumlarda bilinçsizce yapılan bel çekme, kütletme veya aşırı masaj gibi müdahalelerin sinir basısını artırarak anlık kol ve bacak felcine neden olabileceğini söyledi. Bu tür bilim dışı uygulamaların, ameliyattan daha riskli olabileceğini vurguladı.
Dr. Şahin, bel ve boyun fıtıklarının ağrı, uyuşma ve ilerleyince güç kaybına neden olabilen; günlük yaşamı ve iş performansını olumsuz etkileyen bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, tedaviye genellikle güç kaybı yoksa önce ilaç ve fizik tedavi ile başlandığını aktardı. Ancak güç kaybı, kas erimesi veya idrar kaçırma gibi bulgular varsa ameliyatın gündeme geldiğini; ameliyattan kaçınmanın geri dönüşü olmayan kısmi felce yol açabileceğini söyledi.
Ameliyat sonrası sürece ilişkin bilgi veren Dr. Şahin, mikrocerrahiyle yapılan girişimlerin çoğunlukla en fazla yarım saat sürdüğünü, dikiş gerektirmeyen küçük bir kesi kullanıldığını; hastaların genellikle 1 gece yatıp ertesi gün taburcu edildiğini belirtti. Önerilere uyulduğunda pek çok hastanın en fazla 1 aylık dinlenme ve hafif yürüyüş döneminden sonra işine dönebileceğini ekledi.
Sonuç olarak Dr. Şahin, bel ve boyun fıtıklarında bilimsel temelli tedavi ve modern cerrahi tekniklerin tercih edilmesi gerektiğini, halk arasında yaygın olan masaj, bel çekme veya kütletme gibi yöntemlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı.
BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ UZMANI OPR. DR. CEMALİ ŞAHİN, FITIKLI BELİN BİLİNÇSİZCE KÜTLETİLMESİ VEYA ÇEKİLMESİ SONUCUNDA, ANLIK KOL VE BACAK FELCİ GİBİ RİSKLİ DURUMLAR OLUŞABİLECEĞİNİ SÖYLEDİ.