Başkent'ten İlham Tohti'ye Tam Destek: Nobel Adaylığı İçin Çağrı
Ankara'da uluslararası kamuoyuna yeni bir özgürlük çağrısı
İlham Tohti için Ankara'da düzenlenen programda, Doğu Türkistanlı akademisyenin durumu ve bölgedeki insan hakları ihlalleri gündeme taşındı. Etkinliği İlham Tohti İnisiyatif Hareketi, İsa Yusuf Alptekin Vakfı ve Yesevi Hareketi Ankara ortaklaşa düzenledi.
Toplantıda, Pekin'de yıllarca Çin'in önde gelen üniversitelerinde görev yapan Tohti'nin, akademik ve sivil çalışmalarına ilişkin süreçlere vurgu yapıldı. Katılımcılar, Tohti'nin 2014 yılında tutuklandığını ve kendisine verilen müebbet hapis cezasının, ifade ve düşünce özgürlüğü bağlamında önemli bir insan hakları meselesi olduğunu belirtti.
Programda, Tohti'nin barışçıl ve meşru yöntemlerle Çin'deki ulusal azınlıkların haklarına çözüm aradığı, buna rağmen ağırlaştırılmış şartlarda tutulduğu ifade edildi. Konuşmacılar, tutukluluğun hem bireysel haklar hem de bölgedeki toplulukların geleceği açısından taşıdığı risklere dikkat çekti.
Etkinlikte ayrıca İlham Tohti'nin Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi yönündeki girişimler kamuoyuyla paylaşıldı. Katılımcılar, adaylığın Doğu Türkistan'da yaşanan baskıların uluslararası platformlarda görünürlüğünü artıracağı görüşünde birleşti.
Sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve basın mensuplarının katıldığı toplantıda, katılımcılar uluslararası toplumdan Tohti'nin serbest bırakılması için daha güçlü ve koordineli bir çağrı yapmasını istedi. İnisiyatif yetkilileri, Tohti'nin özgürlüğünün yalnızca bireysel bir hak meselesi olmadığını; milyonlarca Uygur ve diğer Türk topluluklarının geleceği açısından kritik önemde olduğunu vurguladı.
DOĞU TÜRKİSTANLI AKADEMİSYEN VE EKONOMİST DOÇ. DR. İLHAM TOHTİ İÇİN ULUSLARARASI KAMUOYUNA YÖNELİK YENİ BİR ÖZGÜRLÜK ÇAĞRISI YAPILDI. PEKİN’DE YILLARCA ÇİN’İN ÖNDE GELEN ÜNİVERSİTELERİNDE GÖREV YAPMIŞ OLAN TOHTİ’NİN, ÇİN YASALARI ÇERÇEVESİNDE YÜRÜTTÜĞÜ AKADEMİK VE SİVİL ÇALIŞMALARI NEDENİYLE 2014 YILINDA TUTUKLANARAK MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILMASI, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ YENİDEN GÜNDEME TAŞIDIĞI BAŞLICA İNSAN HAKLARI İHLALLERİNDEN BİRİ OLDU.