Balkan göçünün mirası gençlerle Bursa'da yaşatılıyor
‘Göçmen Torunların Gözünden: Balkanların İzi’ projesi Merinos’ta tanıtıldı
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve DARD ortaklığında başlatılan Göçmen Torunların Gözünden: Balkanların İzi adlı proje, Balkanlar’dan Anadolu’ya uzanan göçün kültürel hafızasını günümüze taşımayı hedefliyor. Projenin tanıtımı Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.
Etkinlikte Balkan müzikleri eşliğinde Rumeli mutfağından lezzetler katılımcılara sunuldu. Proje kapsamında Balkan ve Rumeli göçmeni ailelerin yeni nesil temsilcisi olan 10 üniversite öğrencisi saha deneyimi kazanacak ve kültürel diyaloğun güçlendirilmesine katkı sağlayacak.
Mustafa Bozbey, etkinlikte projenin yaygınlaştırılmasına verdikleri önemi vurguladı. Kendisinin de bir göçmen torunu olduğunu hatırlatan Bozbey, babasının babasının 17 yaşında, annesinin babasının ise 28 yaşında mübadele sırasında Bursa’ya geldiğini anlattı. Dedelerinin başlangıçta memleketlerine dönmeyi umduklarını, umutlar tükenince yerleşik hayata geçtiğini ve sonrasında köylerini bulmak için çaba harcadıklarını paylaştı.
Bozbey, Bursa’nın bir Balkan şehri özelliği taşıdığını belirterek Balkan Enstitüsü kurulması fikrine destek verdi. Konuşmasında, "Balkan göçmenleri olmasa böylesine gelişmiş bir şehir bulamazdık. Bursa nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı göçmen kökenlidir. Bu şehir, Balkanlardan ve Rumeli’den gelen hemşehrilerimizin emeğiyle, alın teriyle ve kültürüyle büyümüştür. Bursa’nın 17,5 milyar dolar ihracatı var. Bunun 12 milyar doları Balkanlardan gelenlerin katkısıyla oldu. Bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Ben bir mübadil torunu olarak projeden büyük mutluluk duydum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Balkanlarda yapacak çok işimiz var. Orada birçok eserimiz var. O eserlere sahip çıkmamız lazım. Bursa da bir göçmen şehridir. Bu göçmen şehrinde barışı, her rengi bir araya getirerek sağlamak zorundayız. Bu barış, Bursa’nın gelecekte çok güçlü yönlerinden birisi olacaktır" ifadelerini kullandı.
Hasan Öztürk ise göç edilen topraklara ve geride bırakılan ailelere karşı sorumluluk hissi taşıdıklarını belirtti. Balkan ve Rumeli halkının büyük mücadeleler verdiğini, ağır bedeller ödediğini vurgulayan Öztürk, "Bursa Balkanların başkentidir" diyerek Bursa’daki çalışmaları önemli bir başlangıç olarak nitelendirdi ve Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın Bursa’da bulunması gerektiğini ifade etti. Öztürk, ortak geçmişten hareketle ortak bir gelecek inşa etmenin mümkün olduğunu söyledi.
Etkinlikte ayrıca Prof. Dr. Barış Özdal proje hakkında detaylı bilgi sundu. Konuşmaların ardından projenin kapsamı ve hedefleri katılımcılarla paylaşıldı ve saha çalışmaları ile gençlerin rolü hakkında bilgilendirme yapıldı.
BALKANLAR’DAN ANADOLU’YA UZANAN GÖÇÜN TAŞIDIĞI HAFIZA, KÜLTÜR VE YAŞAMIN BURSA’NIN TOPLUMSAL DOKUSUNA BIRAKTIĞI DERİN İZLER, GENÇ KUŞAKLARIN GÖZÜNDEN GELECEĞE TAŞINIYOR.
