Alahan Manastırı, Mersin’de tarihi bir çekim merkezi
Alahan Manastırı, Mersin’in Mut ilçesinde ve Toros Dağları’nın sarp yamaçlarında yer alıyor. 5. yüzyıla tarihlenen yapı, tarihi dokusu ve mimarisiyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldi. Bölge, Mersin genelinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan tek tarihi eser olma özelliğini taşıyor.
Manastır kompleksi, ziyaretçilere yaklaşık bin 500 yıllık bir geçmişin izlerini sunuyor. Yapının bir bölümü kısmen yıkılmış olmakla birlikte; iki kilise, kayalara oyulmuş keşiş odaları, vaftizhane, kaya mezarları, sütunlu yürüyüş yolu, su kaynakları ve bir hamam yapısından oluştuğu biliniyor. Mimari özellikleri ve süslemeleri nedeniyle bölge halkı tarafından zaman zaman "Mersin’in Ayasofyası" olarak anılıyor. Yapı, 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmış ve 2011 yılında restorasyondan geçirilmiştir.
Manastırın doğu ve batı kesimleri, sütunlu bir yürüyüş yolu ile birbirine bağlanıyor; kilisenin arka kısmında su kaynağıyla beslenen bir hamam bulunuyor. Yapımında kullanılan taşların kesim izleri ve üzerlerindeki figürler günümüzde de görülebiliyor; bu da yapının özgün tarihi dokusunu koruduğuna işaret ediyor. Tarihsel kayıtlarda, 17. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından ziyaret edildiği ve Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde manastırı "ustasının elinden yeni çıkmış gibi" diye tasvir ettiği yer alıyor.
Ziyaretçilerin izlenimleri: Manastırı gezenler yapının beklediklerinden çok daha etkileyici olduğunu belirtiyor. Bir ziyaretçi, "Burası gerçekten tarih kokuyor. Harabe bir yer sanıyorduk ama aksine çok iyi korunmuş, gezmeye değer muhteşem bir yer. Herkesin gelip görmesini tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Tarihçe
Alahan Manastırı’nın yoğun kullanım dönemi MS 4. ve 6. yüzyıllar arasında değerlendiriliyor ve Hristiyanlık için önemli bir hac merkezi olduğu düşünülüyor. Manastırın kurulduğu bölge, antik kaynaklarda İsaurialılar’ın yurdu olarak anılıyor. Bizans döneminde etkinliğini sürdüren Rusumbladalı Trasikodisa’nın İstanbul’a gelerek Zenon adını aldığı, I. Leon’un kızıyla evlendiği ve Zenon’un 474-491 yılları arasındaki imparatorluğu döneminde manastır inşasının tamamlandığı tahmin ediliyor.
Manastırın kurucusu olduğu düşünülen Keşiş Terasis’e ait kayaya oyulmuş lahit üzerinde 13 Şubat 462 tarihi yer alıyor; bu bilgi, yapının 450’li yıllarda kurulduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca manastırın Arap akınları sırasında terk edildiği sanılıyor. Yapıda 1961-1962 yıllarında İngiliz arkeolog Michael Gough tarafından arkeolojik kazılar gerçekleştirildiği biliniyor.
Tarihi, mimarisi ve doğal çevresiyle öne çıkan Alahan Manastırı, Mersin’in önemli kültür turizmi durakları arasında yer almayı sürdürüyor.
MUT İLÇESİNDE MİLATTAN SONRA 440-442’DE YAPILDIĞI TAHMİN EDİLEN VE GEZMEYE DOYULMAYAN ALAHAN MANASTIRI, YERLİ, YABANCI VE TURİSTLERİN İLGİ NOKTASI OLDU.
