Üzüntü ve yoğun stres kalbi nasıl etkiler?
Medic ana Sağlık Grubu Kardiyoloji Bölümü ve Medicana International İzmir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, yoğun emosyonel stresin kalp kasında geçici felç benzeri durumlara yol açabildiğini, ritim bozukluklarını tetikleyebildiğini ve bazen gerçek bir kalp krizine çok benzer belirtiler oluşturduğunu belirtiyor. Modern kardiyoloji artık ruhsal durumun kalp sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve duygusal yüklenmenin biyolojik sonuçlarının göz ardı edilemeyeceğini net biçimde gösteriyor.
Takotsubo (Kırık Kalp Sendromu): ne zaman akla gelmeli?
Günlük dilde sıkça ifade edilen "kalbim sıkışıyor" hissi, bazen tıpta Takotsubo Kardiyomiyopatisi yani daha bilinen adıyla Kırık Kalp Sendromunu düşündürür. Genellikle sevilen birinin kaybı, ayrılık, büyük bir tartışma, iş ya da ekonomik kayıp, trafik kazası gibi ani emosyonel veya fiziksel streslerin hemen ardından ortaya çıkar. Adrenalin ve diğer katekolaminlerin ani artışı kalp kasında geçici kasılma kusuruna neden olur ve göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı veya baş dönmesi gibi, kalp krizinde görülen şikâyetlerle benzer bulgular oluşturabilir.
Tanı ve ayırıcı değerlendirme
Takotsubo tablosu; EKG değişiklikleri ve bazı kan bulgularıyla kalp kriziyle karışabilir. Ancak anjiyografi yapıldığında koroner damarların tıkalı olmadığı görülür. Doğru tanı için EKG, kalp kası enzimleri ve ekokardiyografi gibi tetkikler kullanılır; gerektiğinde anjiyografi yapılır. Bu nedenle kardiyoloji uzmanı değerlendirmesi önem taşır.
Riskler, seyir ve tedavi
Takotsubo çoğu zaman geçici bir tablo olup birkaç hafta içinde kalp fonksiyonları normale dönebilir; ancak bu hafife alınmamalıdır. İleri yaş kadınlarda daha sık görülmesi, ritim bozuklukları ve kalp yetersizliği gibi komplikasyonlara yol açabilmesi nedeniyle dikkatli izlenmelidir. Hastaların erken döneminde ritim bozukluğu, akut kalp yetmezliği veya valvüler problemlerin gelişme riski olduğundan yoğun bakım veya kardiyoloji servisinde kısa süreli izlem gerekebilir.
Tedavi kişiye göre planlanır; genellikle kalp hızını azaltan ilaçlar, kalp kası fonksiyonunu destekleyen tedaviler ve gerekliyse kan sulandırıcılar tercih edilir. Koroner arterlerde tıkanma olmadığı için balon veya stent uygulanması gerekmez.
Belirtiler görülürse ne yapmalı?
Göğüste baskı, sıkışma, yanma hissi, nefes darlığı, çarpıntı, kola, boyna veya çeneye yayılan ağrı, terleme, bulantı ve baş dönmesi gibi belirtiler olduğunda acilen hastaneye başvurulmalıdır. Erken değerlendirme hayati önem taşır çünkü bulgular kalp krizine çok benzeyebilir ve uygun yönetim gerektirir.
Kalbi koruyan yaşam alışkanlıkları
Uzun vadede kalbi korumak için stres yönetimi, düzenli fiziksel aktivite, kaliteli uyku, sosyal destek ve psikolojik dayanıklılığı artıran yaklaşımlar önem kazanır. Nefes çalışmaları, meditasyon, bilişsel davranışçı terapi ve uyku hijyenine dikkat etmek, kafein ve nikotin gibi uyarıcıları azaltmak önerilir. Araştırmalar yalnızlığın kalp hastalığı riskini artırabildiğini, düzenli egzersiz ve gevşeme tekniklerinin ise stres hormonlarını düşürerek kalp fonksiyonlarını dengelediğini göstermektedir.
Sonuç: Kalp yalnızca biyolojik bir pompa değildir; duygular ve hormonlarla şekillenen kırılgan bir dengede çalışır. Ani yoğun üzüntü veya stres yaşandığında hem belirtilerin ciddiyetini dikkate almak hem de uzun dönemde koruyucu yaşam alışkanlıklarına önem vermek gerekir.
MEDİCANA SAĞLIK GRUBU KARDİYOLOJİ BÖLÜMÜ’NDEN PROF. DR. İSTEMİHAN TENGİZ