Çocuklukta izinsiz müdahaleler yetişkinlerde diş hekimi korkusuna neden oluyor
Toplumda sık görülen ve birçok yetişkinin diş tedavisini ertelemesine yol açan diş hekimi korkusunun (dentofobi) kökeninde, çocukluk döneminde rızası alınmadan uygulanan tıbbi müdahalelerin yattığı bildiriliyor.
Uzman uyarısı
Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görevli Diş Hekimi Doç. Dr. Gülhan Ünal, diş hekimine gitmekten kaçınan kişi sayısının arttığını, bu nedenle dentofobinin önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini vurguladı. Ünal, özellikle çocukluk döneminde "iyilik amacıyla" yapılan ancak izin alınmayan müdahalelerin ilerleyen yaşlarda güçlü travmatik etkiler oluşturduğunu ifade etti.
Çocukluk ve beden bütünlüğü
Uzman, ağız bölgesinin mahrem bir alan olduğunu belirterek, bu bölgeye kişinin onayı olmadan yapılan müdahalelerin zihinde iz bıraktığını ve yetişkinlikte diş koltuğuna oturulduğunda aynı korkunun tetiklenebildiğini söyledi. Ünal şu ifadeyi kullandı: "Ağız, mahrem bir alandır. Bu bölgeye kişinin onayı olmadan yapılan müdahaleler zihinde iz bırakır ve yetişkinlikte diş koltuğuna oturulduğunda aynı korku tetiklenir".
"Çocuk hastada izin en kritik aşamadır"
Doç. Dr. Ünal, beden bütünlüğünün çocukluk döneminden itibaren kişiye ait olduğunu belirterek, "Çocuk küçük olabilir ama bedeni ona aittir. Onayı olmadan yapılan her işlem uzun vadede ciddi dental anksiyete, panik ve dentofobi olarak geri döner" dedi. Özellikle çocuk hastalarda müsaade almanın tedavinin en kritik basamağı olduğunu vurguladı.
Güvenin önemi
Diş hekimi korkusu nedeniyle tedaviye gelemeyen yetişkinler için güven duygusunun ilk adım olduğunu belirten Ünal, "Artık yetişkinsiniz ve bedeninizin kontrolü tamamen sizde. Sizin izniniz olmadan hiçbir işlem yapılmaz" ifadeleriyle hastaya güven vermenin önemine dikkat çekti.
"Hasta kendini hazır hissettiği zaman başlarız"
Tedavi sürecinde hasta ile iletişimin baştan itibaren ayrıntılı kurulduğunu aktaran Ünal, uygulanacak tedavinin ne olduğu, kaç aşamada yapılacağı, ne kadar süreceği, ağrı olma ihtimali ve anestezi gerekip gerekmediğinin hastaya önceden açıklandığını söyledi. Ünal, "Hasta kendini hazır hissettiği anda başlarız. Her aşama önceden haber verilerek adım adım ilerlenir" diyerek bu yaklaşımın hafif ve orta düzey dentofobide etkili olduğunu belirtti.
Uzman, bu yöntemin sadece diş tedavileri için değil, kulak, burun, boğaz ve tüm girişimsel işlemler için de geçerli olduğunu; her hastanın "Şu an bana ne yapılıyor, tedavim nedir?" sorusunu sorma hakkına sahip olduğunu ve güven kurulmadan yapılan müdahalelerin travmaya dönüşebileceğini hatırlattı.
TOPLUMDA YAYGIN OLARAK GÖRÜLEN VE BİRÇOK YETİŞKİNİN TEDAVİSİNİ ERTELEMESİNE NEDEN OLAN DİŞ HEKİMİ KORKUSUNUN (DENTOFOBİ) TEMELİNDE, ÇOCUKLUK ÇAĞINDA YAPILAN İZİNSİZ TIBBİ MÜDAHALELERİN YATTIĞI BELİRTİLİYOR