Türkiye-Somali ilişkilerinde 15 yıllık dönüşüm
Milli İstihbarat Akademisi tarafından yayımlanan rapor, son 15 yılda Türkiye ile Somali arasındaki ilişki dinamiklerini çok boyutlu bir ortaklık modeli çerçevesinde ele alıyor. Raporda, 2011 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mogadişu ziyaretiyle başlayan sürecin, insani yardımdan kurumsal ve sürdürülebilir bir iş birliğine evrildiği vurgulanıyor. Türkiye’nin Somali’deki varlığının geçici yardım sağlayıcılığından kalkınma ortaklığına doğru kaydığı ifade ediliyor.
Diplomatik arabuluculuk ve Ankara ekseni
Rapor, Türkiye’nin Somali ve Etiyopya arasındaki arabuluculuk rolünü ön plana çıkarıyor. 1 Ocak 2024’te Etiyopya ile Somaliland arasında imzalanan mutabakat sonrası ortaya çıkan gerilim, Türkiye’nin profesyonel arabuluculuk çabalarıyla yatıştırıldı. Akademi, bu girişimi Türkiye’nin diplomatik arabuluculuk kapasitesinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriyor ve bölgesel istikrarı önceleyen bir rol tanıyor.
Güvenlik ve savunma iş birliği
Raporda güvenlik iş birliğinin ilişkilerin temel taşlarından biri olduğu belirtiliyor. TÜRKSOM Askeri Eğitim Üssünde binlerce Somali askeri eğitilerek yerel güvenlik kapasitesinin güçlendirildiği, Türk askeri danışmanlık, istihbarat paylaşımı ve donanım desteğinin Somali’nin egemenlik kapasitesine doğrudan katkı sunduğu kaydediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nın devlet inşa süreçlerine katkısı ve yerel sahiplenme ilkesine dayanan reform yaklaşımı raporda öne çıkan unsurlar arasında yer alıyor.
Enerji diplomasisi ve kaynak iş birliği
Akademi, enerji alanındaki iş birliğinin iki ülke ilişkilerinde stratejik bir kırılma yarattığını belirtiyor. 2024 yılında imzalanan çerçeve anlaşma ile TPAO Somali açıklarında üç blokta arama faaliyetlerine başladı. Somali’nin yaklaşık 30 milyar varil petrol rezervi ile 5,5 trilyon metreküplük (TCM) kanıtlanmamış doğal gaz kapasitesi, bölgesel enerji diplomasisinin önemini artırıyor. Ayrıca güneş-dizel hibrit mikro şebeke projeleri gibi teknik destek uygulamalarının enerji arz güvenliğini güçlendirdiği vurgulanıyor.
Mavi ekonomi ve deniz kaynakları
2018 yılında imzalanan Balıkçılık Mutabakat Zaptı ile Türk teknelerine Somali sularında yasal avlanma hakkı tanındı. Rapor, bu anlaşmanın iş birliğini mavi ekonomi eksenine taşıdığını; Türkiye’nin teknik ve askeri desteğiyle yasa dışı balıkçılıkla mücadele edildiğini, deniz kaynaklarının daha sürdürülebilir kullanımı ve yerel istihdamın artırılmasının hedeflendiğini belirtiyor. Bu yaklaşım, deniz güvenliği ile ekonomik kalkınmanın bütünleştirilmesi olarak değerlendiriliyor.
Afrika Boynuzu’nda Türkiye’nin stratejik konumu
Akademi, Somali örneğinin Türkiye’nin Afrika Boynuzu’ndaki çok boyutlu diplomatik, ekonomik ve güvenlik temelli varlığını yansıttığını aktarıyor. Türkiye’nin bölgesel krizlerin yönetiminde istikrarı öne alan bir aktör olarak tanımlandığı raporda, güvenlik yardımı, kalkınma desteği ve diplomatik kolaylaştırıcılığın bir arada yürütülmesinin Türkiye’nin özgün dış politika yaklaşımını sergilediği vurgulanıyor. Somali ile kurulan bu ortaklığın, Afrika genelinde uygulanabilir yeni bir dış politika modeli sunduğu belirtiliyor.
MİLLİ İSTİHBARAT AKADEMİSİ (MİA), SON 15 YILDA GELİŞTİRİLEN TÜRKİYE-SOMALİ İLİŞKİLERİNİ ELE ALDIĞI "TÜRKİYE-SOMALİ İLİŞKİLERİ: ÇOK BOYUTLU BİR ORTAKLIK MODELİ" BAŞLIKLI RAPORU YAYIMLADI.