Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Sosyal medyada ‘mükemmel hayat’ gösterimi özgüven kaybı ve depresyona yol açıyor

OMÜ Psikiyatri’den Doç. Dr. Selçuk Özdin, idealize edilmiş sosyal medya paylaşımlarının özgüveni zedeleyip depresyona yol açabileceğini ve bağımlılıkla mücadele yollarını anlattı.

Yayın Tarihi: 06.11.2025 11:48
Güncelleme Tarihi: 06.11.2025 11:48

Sosyal medyada ‘mükemmel hayat’ gösterimi özgüven kaybı ve depresyona yol açıyor

Sosyal medyadaki "mükemmel hayat" gösterimi özgüven ve ruh sağlığını etkiliyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Selçuk Özdin, sosyal medya kullanımı ve bağımlılığın psikolojik etkileri üzerine uyarılarda bulundu. Özdin, platformlarda sıkça paylaşılan idealize edilmiş görüntülere maruz kalan kişilerin zamanla kendilerini yetersiz hissedebileceğini ve bunun özgüven kaybı ile depresyon gelişimine zemin hazırlayabileceğini vurguladı.

Bağımlılık: ödül mekanizması beğeni, yorum ve takipçi

Özdin, sosyal medya bağımlılığının geleneksel sınıflandırma sistemlerinde henüz net bir yere oturmadığını, ancak toplumda yaygın görüldüğünü belirtti. Bunun bir davranışsal bağımlılık biçimi olduğuna dikkat çeken Özdin, "Bağımlılıktaki ödül unsuru kimyasal değil; beğeni, yorum ve takipçi sayısıdır" dedi. Bu sosyal ödüller tekrar kullanım isteğini artırarak bağımlılık gelişimine katkıda bulunabiliyor.

"Mükemmel hayat" algısı özgüveni aşındırıyor

Sosyal medyada genellikle seçilmiş ve süslenmiş anların paylaşıldığını söyleyen Özdin, bu görsellere sürekli maruz kalanlarda "Neden ben onlar gibi mutlu, başarılı veya iyi durumda değilim?" düşüncesinin güçlendiğini anlattı. Bu durumun kişide yetersizlik hissi, özgüvende azalma ve depresif belirtilere yol açabileceğini belirtti. Özdin, insanların gördüklerinin anlık ve seçilmiş görüntüler olduğunu bilmesinin ruh sağlığı açısından önemli olduğunu ekledi.

Sorunun farkına varmak ve kullanım sınırları

Özdin, sosyal medya kullanımına müdahale etmek isteyenlerin ilk adımının sorunu kabul etmek olduğunu söyledi. Uygulanabilecek pratik önlemler arasında günlük kullanım süresinin kısıtlanması, belirli saatlerde "ekransız zamanlar" oluşturulması ve yatak odasına telefon alınmaması gibi adımlar yer alıyor. Bu yöntemlerle düzelme sağlanamıyorsa profesyonel destek alınmasının gerektiğini vurguladı.

Gerçek kendilik ile ideal kendilik arasındaki makas

Doç. Dr. Özdin, sosyal medyanın kişinin kendisini arzu ettiği biçimde göstermesine olanak tanıdığını; bunun ise "ideal kendilik" ile "gerçek kendilik" arasındaki farkı büyüttüğünü söyledi. Bu fark büyüdükçe bireyin gerçeklikle bağının zayıflayabileceğini ve ruhsal sorunların ortaya çıkabileceğini belirtti.

Dengeli kullanımın önemi

Özdin son olarak sosyal medyayı tamamen olumsuz görmenin doğru olmadığını, doğru ve kontrollü kullanıldığında platformların bireylere kendini ifade etme imkanı sunduğunu ancak aşırı ve kontrolsüz kullanımın ruhsal zararlara yol açabileceğini ifade etti.

Anahtar kelimeler: sosyal medya, bağımlılık, özgüven, depresyon, ideal kendilik, gerçeklik

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI’NDAN DOÇ. DR. SELÇUK ÖZDİN...

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI’NDAN DOÇ. DR. SELÇUK ÖZDİN, SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.