Skolyoz: Sinsi İlerleyen Eğrilikte Erken Tanının Önemi
Omurganın yana doğru eğilmesi ile ortaya çıkan skolyoz, özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde fark edilmeden ilerleyerek hem estetik hem de sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Erken dönemde yapılacak kontroller ve aile farkındalığı, tedavi yolunu kökten etkileyebiliyor.
Skolyoz nedir ve neden sinsi ilerler?
Toplumda sıklıkla 'duruş bozukluğu' olarak değerlendirilen bu durum, omurganın dengelenme mekanizmaları nedeniyle uzun süre fark edilmeyebilir. Bu yüzden anneler çoğu zaman hastalığı ilk fark eden kişiler oluyor; omuzlarda seviye farkı, bel çukurlarındaki asimetri ve kıyafetlerin vücuda oturmamasındaki düzensizlikler önemli uyarı işaretleridir.
Prof. Dr. Mehmet Nuri Erdem bu farkındalığın önemine dikkat çekiyor ve tanıyı öne çıkarıyor: 'Omurga kendi içerisinde eğriliği telafi etmeye çalıştığı için çocuklar tamamen yana eğilmiş gibi görünmez. Bu nedenle hastalığı çoğu zaman anneler fark eder.'
Tanı ve tarama yöntemleri
Skolyozun kesin tanısı, ayakta çekilen röntgen filmi ile konur. Ancak tanı öncesinde hızlı ve etkili bir tarama yöntemi olan öne eğilme testi uygulanır; çocuk öne eğildiğinde kaburga veya bel bölgesindeki asimetri daha net görülür.
Tedavi yaklaşımları: Derece ve yaş belirleyici
Tedavi kararları, eğriliğin derecesi ve çocuğun yaşıyla doğrudan ilişkilidir. Prof. Dr. Erdem'in açıklamalarına göre:
'Biz 10 dereceye kadar olan eğrilikleri skolyoz olarak değil, asimetri olarak kabul ediyoruz.' 10 ila 20 derece arasındaki eğriliklerde çoğu zaman tedavi gerekmiyor; ancak büyüme potansiyeline göre düzenli takip gerekli. 20–40 derece arasında egzersiz programları ve korse tedavileri öne çıkıyor. 40 derecenin üzerindeki eğriliklerde, çocuğun yaşı göz önüne alınarak cerrahi seçenekler değerlendiriliyor. Günümüzde 40–50 derece arası bir gri zon olarak kabul ediliyor; 50 derecenin üzerindeki eğrilikler ise mutlaka tedavi edilmeli.
Ayrıca başlangıç yaşına göre sınıflama önem taşıyor: 10 yaş altındaki vakalar erken başlangıçlı olarak kabul ediliyor ve omurga büyümesi devam ettiğinden 'büyüme dostu' cerrahilerle omurga doğru yönde yönlendirilmeye çalışılıyor. 10 yaş sonrası ve büyümesini büyük ölçüde tamamlamış çocuklarda ise omurgayı sabitleyen füzyon ameliyatları tercih ediliyor.
Multidisipliner değerlendirme ve ekip
Skolyoz tanı ve tedavi süreci birden fazla branşın ortak değerlendirmesini gerektirir. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Omurga ve Skolyoz Cerrahisi ekibi, hastaların durumuna göre ortopedi ve beyin cerrahisi branşlarının birlikte değerlendirme yaptığını vurguluyor. Ekipte Prof. Dr. Mehmet Nuri Erdem, Prof. Dr. Mehmet Tokmak, Op. Dr. Cem Sever ve Op. Dr. Bedrettin Özsoy yer alıyor.
Skolyoz sadece estetik bir sorun değil
Skolyozun iç organları da etkileyebileceği unutulmamalıdır. Prof. Dr. Erdem, özellikle erken yaşta başlayan ve tedavi edilmeyen vakalarda akciğer kapasitesinde ciddi kısıtlılıklar görülebileceğini belirtiyor ve ekliyor: 'Bu nedenle skolyoz yalnızca estetik bir problem olarak görülmemeli, mutlaka tıbbi bir hastalık olarak ele alınmalıdır.'
Sinsi ilerleyen bu rahatsızlığı ilk fark eden anneler oluyor