
Sınırın İkiye Ayırdığı Akrabalık Bağları
Sarp ve Sarpi köylerinde, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınır belirlenmesine rağmen akrabalık ilişkileri yüz yıllardır devam ediyor. 1921'deki sınır çizimi sonucu Sarp köyü, bir kısmı Türkiye'de, bir kısmı ise Gürcistan'da kalmış durumda.
Bölünme ve İletişim Zorlukları
Sarp köyünün muhtarı Yalçın Çakır, köylerinin sınırın belirlenmesiyle ikiye ayrıldığını ve bu durumun aile bağları üzerindeki etkisini dile getirdi. Köy sakinleri, 1936'ya kadar "pasavan geçiş" belgeleriyle birbirleriyle görüşebiliyordu. Ancak sınırın kapandığı 1936'dan 1988'e kadar olan süreçte akrabalık ilişkileri zorunlu olarak sınırlı kaldı.
Yeniden Birleşme ve Kültürel Bağlar
Sarp Sınır Kapısı’nın 1988'de açılmasıyla birlikte, aileler arasındaki iletişim yeniden başladı. Yalçın Çakır’ın aktardığına göre, Gürcistan'daki akrabalarla olan bağlar sıkı bir şekilde devam etmekte; ailesinin büyük çoğunluğu Gürcistan tarafında yaşıyor.
Akrabalık İlişkilerinin Önemi
Köy sakinleri, bayram, düğün ve cenazelerde birbirlerine destek olduklarını belirtiyor. Mükerrem Tuzcu, "Sarp köyündeki insanların %80’inin karşı köyde akrabası var," diyerek akrabalık bağlarının gücünü vurguladı. Bayram Ali Özşahin ise, "O köy bizim köyümüzdü, gidemesek de orası bizim yerimiz," diyerek derin bir özlemi dile getirdi.
Birlikte Yaşanan Acılar ve Sevinçler
Zeki Çakır, yüzyıllar boyunca görüşemeyen akrabalar arasında gönül bağlarının hiç kopmadığını, Gürcistan’daki akrabalarının soyadını “Merakitse” olarak belirtti. Hasan Aytan da, sınırların onları ayırmasına rağmen duygusal bağların hep güçlü kaldığını ifade etti.
Bu iki köy, sınırların birer engel olamayacağını ve akrabalık ilişkilerinin zaman ve mekân tanımadığını gösteren çarpıcı bir örnek olarak öne çıkıyor.
Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de çizilmesiyle bölünerek "Sarp" ve "Sarpi" adı verilen köylerde akrabalık ilişkileri, sınıra rağmen bir asrı aşkın süredir yaşatılıyor. Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta Asya'ya açılan en önemli kara hudut kapılarından biri olan Sarp Sınır Kapısı'na da adını veren Sarp köyü, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de belirlenmesiyle ikiye ayrıldı. Köyün Türkiye topraklarında kalan yerleşim yerine "Sarp", Gürcistan topraklarında kalan bölümüne ise "Sarpi" adı verildi. İçinde geçen dereye göre ikiye bölünen köyde aynı ailenin üyeleri iki farklı ülkede yaşamak zorunda kaldı. Yöre halkı, farklı ülkelerin vatandaşı olmalarına rağmen 104 yıldır akrabalık ilişkilerini ve kültürel bağlarını sürdürüyor. Köy sakinlerinden Hasan Aytan, sınırların çizilmesiyle babaannesi dışında tüm akrabalarının Gürcistan'da kaldığını söyledi.
Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de çizilmesiyle bölünerek "Sarp" ve "Sarpi" adı verilen köylerde akrabalık ilişkileri, sınıra rağmen bir asrı aşkın süredir yaşatılıyor. Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta Asya'ya açılan en önemli kara hudut kapılarından biri olan Sarp Sınır Kapısı'na da adını veren Sarp köyü, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de belirlenmesiyle ikiye ayrıldı. Köyün Türkiye topraklarında kalan yerleşim yerine "Sarp", Gürcistan topraklarında kalan bölümüne ise "Sarpi" adı verildi. İçinde geçen dereye göre ikiye bölünen köyde aynı ailenin üyeleri iki farklı ülkede yaşamak zorunda kaldı. Yöre halkı, farklı ülkelerin vatandaşı olmalarına rağmen 104 yıldır akrabalık ilişkilerini ve kültürel bağlarını sürdürüyor. Köy sakinlerinden Hasan Aytan, sınırların çizilmesiyle babaannesi dışında tüm akrabalarının Gürcistan'da kaldığını söyledi.