DOLAR
42,59 -0,05%
EURO
49,54 0,1%
ALTIN
5.751,9 -0,22%
BITCOIN
3.859.326,38 0,08%

Şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin savcılık ifadeleri gün yüzüne çıktı

FETÖ'nün 'futbolda şike' kumpası soruşturmasında Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal'ın savcılık ifadeleri ortaya çıktı.

Yayın Tarihi: 27.12.2025 19:55
Güncelleme Tarihi: 27.12.2025 19:55

Şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin savcılık ifadeleri gün yüzüne çıktı

FETÖ'nün 'futbolda şike' kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin ifadeleri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen, kamuoyunda 2011 yılı şike soruşturması olarak bilinen dosya kapsamında şüpheli konumundaki dört ismin savcılığa verdiği ifadeler açıklığa kavuştu.

Soruşturmanın kapsamı

Soruşturma, Fenerbahçe Spor Kulübü eski Başkanı dahil olmak üzere spor camiasından çok sayıda kişinin hedef alındığı ve FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensubu bazı eski kamu görevlilerince usulsüz yürütüldüğü iddia edilen soruşturma ve kovuşturmaları içeriyor. Bu çerçevede Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal'ın ifadeleri savcılığa sunuldu.

Ebru Köksal

Ebru Köksal, 1 Aralık 2011 tarihi itibariyle TFF genel sekreteri olarak göreve başladığını ve önceki dönemde Galatasaray Spor Kulübü'nde görevleri bulunduğunu belirtti. Galatasaray'dan geldiğini saklamadığını, TFF'deki görevini profesyonel şekilde yürüttüğünü ve Mehmet Baransu'yu tanımadığını ifade etti. Bulunduğu dönemde usulsüz veya olağandışı bir işlem görmediğini, tüm işlemlerin kurallara uygun gerçekleştirildiğini, federasyon içinde FETÖ mensubu kişilere dair bilgisi olmadığını aktardı. Ayrıca Lütfi Arıboğan ile iletişiminin sınırlı olduğunu söyledi.

İlhan Helvacı

İlhan Helvacı, şike soruşturmaları sürecinde TFF'de hukuk kurulu başkanı olarak görev yaptığını belirtti. Mehmet Baransu veya başka bir gazeteciyle hukuka aykırı mail gönderimi veya alımı yapmadığını, 3 Temmuz 2011 günü başlayan sürecin ardından neredeyse her gün konunun konuşulduğunu ve ortamın adeta yangın yeri haline geldiğini aktardı. Hukuk ekibi olarak masumiyet karinesine bağlı kaldıklarını, soruşturma gizli olduğu için ifade alamadıklarını ve PFDK'ya sevk yapılamayacağını söylediklerini ifade etti. Görev süresince FETÖ/PDY mensuplarınca hukuka aykırı yönlendirmeye şahit olmadığını, federasyondaki çalışmalarının mevzuatın FIFA ile uyumlu hale getirilmesi ve sözleşmelerin dikkatli hazırlanmasına odaklandığını belirtti. Haftada bir ya da iki yarım gün göreve giderek günlük idari işlerin içinde yer almadığını söyledi.

Lütfi Arıboğan

Lütfi Arıboğan, mail içeriklerinin Şekip Mosturoğlu'na kim tarafından ve neden gönderildiğini bilmediğini belirtti. 3 Temmuz sürecinin ardından Ağustos ayında UEFA'dan TFF'ye bir yazı geldiğini, bu yazıda Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden çekilmesi gerektiğinin, kulüp çekmezse TFF'nin bu kararı alması gerektiğinin ve aksi takdirde Türk futboluna ağır yaptırımlar geleceğinin bildirildiğini söyledi. Bunun üzerine Fenerbahçe yönetimiyle görüşüldüğünü, Ali Koç ve Nihat Özdemir'in çağrıldığını ve kendilerine durumu gösterdiklerini, kulübün ilk aşamada bu kararı almayınca TFF'nin sonradan devreye girdiğini belirtti. Arıboğan, o dönemde emniyet müdürlüğünün sık sık gözaltı ve serbest bırakma listeleri yayınladığını, emniyetin gönderdiği kurumlardan birinin TFF olduğunu ve Başkan Mehmet Ali Aydınlar'ın isteğiyle doğru listeyi Mehmet Baransu'ya attığını anlattı. Yayınlanan listede 90 kişinin gözaltına alındığı, gerçekte 60 kişinin gözaltına alındığının ifade edildiğini kaydetti. Ayrıca kariyerine ilişkin olarak 243 defa milli formayı giydiğini ve sporculuk ile yöneticilik yaşamı boyunca kanundan ayrılmadığını, 15 yıldır benzer iftiralarla karşılaştığını söyledi. Soruşturmaların o dönem TFF'de görevli hukukçular tarafından usullere uygun yürütüldüğünü ve gizliliğin ihlal edilmediğini savundu.

Ahmet Gülüm

Ahmet Gülüm, TFF'de bir görevi olmadığını belirterek söz konusu maili hatırladığını, içinde Aziz Yıldırım'ın ifade tutanağı bulunan belgenin Lütfi Arıboğan tarafından kendisine gönderildiğini söyledi. Buna karşılık olarak 'çok yazık....mide bulandırıcı ve üzücü' şeklinde mesaj yazdığını, belgeyi kendisinin istemediğini ve belgenin o dönemde her yerde dolaşan bir evrak olduğunu belirtti. Lütfi Arıboğan'ın FETÖ ile bağlantısını bilmediğini, kendisinin ülkesi için çalışan bir spor insanı olduğunu ve 15 yıldır sahibi olduğu Sports TV kanalında şike soruşturmalarıyla ilgili bir kelime bile yer almadığını ifade etti. Gizliliği ihlal etmediğini ve soruşturmayla bir ilgisi olmadığını söyledi.

Savcılık ifadeleri soruşturmanın bir parçası olarak dosyaya eklendi ve soruşturma süreci İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından devam ediyor.

Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin savcılık ifadeleri ortaya çıktı

Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin savcılık ifadeleri ortaya çıktı

Yazar
EDİTÖR

Buse Acar

Ben Buse Acar, 26 yaşındayım, Antalya'dan yazıyorum. itibarhaber.com Gündem ekibinin 'dijital' gözüyüm. Sosyal medya gündemini, yayılan dezenformasyonları ve 'fact-checking' (doğrulama) işlerini ben yönetiyorum. Dijital dünyaya hakim, dikkatli biriyim.