Salda Gölü'nde su kaybı: Kuraklık mı kötü yönetim mi?
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Sarı değerlendirdi
Prof. Dr. Mustafa Sarı, Salda Gölü'nü beyaz kumsalları ve masmavi suyuyla Anadolu'nun değerli alanlarından biri olarak tanımladı. Göldeki stromatolitlerin, hidromanyezit içeriğine sahip yapılar olup cyanobakteriler ile kalsiyum karbonat etkileşimi sonucu oluştuğunu açıkladı; bu yapıların göl kıyılarında beyaz kumları oluşturduğunu belirtti.
Sarı, bölgede su kaybının yaygın olduğunu, Burdur Gölünde su kaybının neredeyse %50 seviyesine ulaştığını, yakınlardaki Yarışlı Gölünde ise bu oranın neredeyse %90 olduğunu söyledi. Salda Gölü'nde de su seviyesindeki azalma kıyılarda çıplak gözle fark edilebiliyor diye ekledi.
Göldeki çekilmenin tek nedeninin kuraklık olmadığını vurgulayan Sarı, derinlemesine bakıldığında asıl sorunun kötü su yönetimi olduğunu belirtti ve şunları söyledi: "Bütün göle ulaşan akarsuların üzerine baraj ve gölet yaparsak su nasıl gelecek buraya?"
Yalnızca yağışlı dönemler dikkate alınarak yapılan su yönetiminin, kurak dönem geldiğinde göllerin su bütçesini bozduğunu, etrafına yapılan baraj ve göletlerin yağışlı dönemlerde toplanan suların göllere ulaşmasını engellediğini anlattı. Sonuç olarak göllerdeki giderlerin gelirden fazla hale gelerek su seviyelerinin düştüğünü ifade etti.
Ayrıca, akarsular üzerinde yapılan barajlar, göletler, her yere açılan su kuyuları, madenciliğin yeraltı su yollarını değiştirmesi ve tarımda kuraklığı dikkate almayan ürün deseni gibi uygulamaların göllerdeki su kaybını hızlandırdığına dikkat çekti. Sarı, su yönetiminin bulunduğumuz coğrafi ve iklim koşulları gözetilerek bütünsel (holistik) bir yaklaşımla yapılması gerektiğini; aksi halde "göllerimizi birer birer kaybedeceğimizi" söyledi.
BANDIRMA ONYEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. MUSTAFA SARI, SALDA GÖLÜ'NDEKİ SU SEVİYESİNİN DÜŞMESİNDE TEK SORUMLUNUN KURAKLIK OLMADIĞINI, KÖTÜ SU YÖNETİMİNİN DE ETKİLİ ROL OYNADIĞINI SÖYLEDİ.