Prof. Dr. Hüseyin Cem Önal: Radyoterapi kanser tedavisinde daha etkili ve hedefe yönelik
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hüseyin Cem Önal, radyoterapinin amacını, uygulama şekillerini ve koruyucu hekimlikle ilgili önerilerini açıkladı. Önal, dünyada ve Türkiye’de kanser vakalarının arttığını belirterek tanı ve tedavi süreçlerinin uzmanlık ve hassasiyet gerektirdiğini ifade etti.
Radyoterapinin temel amacı ve teknolojik gelişmeler
"Radyoterapinin temel amacı tümör hücrelerinin DNA yapısını bozarak çoğalmasını engellemektir." Prof. Dr. Önal, modern teknoloji sayesinde tedavinin artık daha güvenli, hedefe yönelik ve etkili hâle geldiğini söyledi. Hastalara gereksiz yük bindirmeden, en uygun ve en az yan etkiye sahip protokollerin tercih edildiğini vurguladı.
Kanser tedavisinde multidisipliner yaklaşım
Önal, kanser tanı ve tedavisinin tek bir branşa bırakılmaması gerektiğini belirtti: "Görüntüleme, patoloji, cerrahi, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi bir bütünün parçalarıdır. Bu halkalardan birinin eksikliği, tedavinin doğruluğunu ve başarısını olumsuz etkileyebilir." Hangi hastaya hangi tedavinin ve hangi sırayla verileceğinin tümör konseylerinde bilimsel verilere dayanarak kararlaştırılması gerektiğini söyledi.
Radyoterapinin üç temel uygulama amacı
Prof. Dr. Önal, radyoterapinin uygulama amaçlarını şöyle özetledi:
"Ameliyat sonrası mikroskobik tümör hücrelerini yok etmek" — Örneğin meme ve bağırsak kanserlerinde ameliyat sonrası radyasyonla aynı bölgede tekrarın önlenmesi hedeflenir.
"Ameliyatsız tümörü yok etmek" — Bazı kanser türlerinde (prostat, rahim ağzı, gırtlak, geniz bölgesi vb.) radyoterapi tek başına küratif tedavi sağlayabilir.
"Ameliyat öncesi tümörü küçültmek" — Büyük kitlelerde radyoterapiyle tümör küçültülerek cerrahinin daha mümkün ve güvenli hale gelmesi amaçlanır.
Türkiye'de radyoterapi standartları
Önal, Türkiye’de uygulanan radyoterapi tekniklerinin dünya standartlarına ulaştığını, Amerika’da kullanılan modern yöntemlerin benzerlerinin ülkemizde de hastalara sunulduğunu belirtti. Bu sayede birçok kanser türünün erken evrede yakalandığında kronik hastalık düzeyinde kontrol altına alınabileceğini ifade etti.
Korunma, yaşam tarzı ve tarama programları
Koruyucu hekimlikle ilgili olarak Prof. Dr. Önal, en önemli adımın sigarayı bırakmak olduğuna dikkat çekti: "Sigarayı bırakmak kanserden korunmada toplumun yapabileceği en önemli adımdır." Sigaranın sadece akciğer değil, gırtlak, yemek borusu, pankreas, idrar torbası gibi birçok kanser için önemli bir risk faktörü olduğunu söyledi. Sağlıklı beslenme ve özellikle yağlı gıdalardan kaçınarak sebze-meyve ağırlıklı diyetin riskleri azalttığını, ayrıca her gün 15-20 dakikalık düzenli yürüyüşün korunma ve iyileşme süreçlerine katkı sağladığını aktardı.
Tarama programlarına değinen Önal, KETEM’lerde ücretsiz yapılan mamografi taramalarının meme kanserinde erken teşhis açısından büyük avantaj sunduğunu ve en küçük bulguda vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerektiğini belirtti. Sözüne şöyle son verdi: "Kanserle mücadelede en önemli güç bilgi ve farkındalıktır. Erken tanı hayat kurtarır."
RADYASYON ONKOLOJİSİ ANABİLİM DALI'NDAN PROF. DR. HÜSEYİN CEM ÖNAL, RADYOTERAPİNİN TEMEL AMACININ TÜMÖR HÜCRELERİNİN DNA YAPISINI BOZARAK ÇOĞALMASINI ENGELLEMEK OLDUĞUNU HATIRLATARAK, "MODERN TEKNOLOJİLER SAYESİNDE TEDAVİ ÇOK DAHA GÜVENLİ, DAHA HEDEFE YÖNELİK VE DAHA ETKİLİ HALE GELDİ" DEDİ.