Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Milano Savcılığı, Bosna'daki 'insan avı' iddialarıyla ilgili Lahey belgelerini talep etti

Milano Savcılığı, Saraybosna kuşatmasında 'insan avı' iddialarıyla bağlantılı olarak John Jordan’ın Lahey’deki ifadelerine erişim talep etti.

Yayın Tarihi: 13.11.2025 16:08
Güncelleme Tarihi: 13.11.2025 16:08

Milano Savcılığı, Bosna'daki 'insan avı' iddialarıyla ilgili Lahey belgelerini talep etti

Milano Savcılığı, Bosna'daki "insan avı" iddialarıyla bağlantılı Lahey belgelerini talep etti

Milano Savcılığı, Saraybosna kuşatması sırasında yabancıların "spor" adı altında sivilleri hedef aldığı iddialarını soruşturuyor ve bu amaçla Lahey'deki uluslararası mahkemede bulunan belgelerin kopyalarını talep etti.

Soruşturmanın kapsamı

Soruşturmayı yürüten savcı Alessandro Gobbis, La Repubblica'nın aktardığına göre, Lahey'deki mahkemede erişilebilen tüm belge ve tanıklıkları toplayarak İtalyan vatandaşlarının Saraybosna'da savaş sırasında karıştığı iddia edilen suçları incelemek istiyor.

John Jordan'ın ifadesi

Amerikalı gönüllü itfaiyeci John Jordan, 2007'de Lahey'deki savaş suçları mahkemesine verdiği ifadesinde Saraybosna'da bulunduğu süre boyunca "yerel halka benzemeyen" kişileri defalarca gördüğünü anlattı. Jordan, "Kıyafetlerinden, taşıdıkları silahlardan ve hareket etme biçimlerinden buralı olmadıkları çok açık bir şekilde anlaşılıyordu. Bunları, rehber gibi davranan yerli insanlar yönlendiriyordu" dedi.

Jordan, Mostar ve çevresinde de benzer sahneler gözlemlediğini belirterek, yabancıların "hem sivil hem askeri kıyafet" giydiklerini ama kullandıkları silahların yerel savaşçılarınkinden farklı olduğunu söyledi. Jordan, "Bu yabancılar ise daha çok domuz avında, örneğin Schwarzwald'da (Kara Orman) kullanılan av tüfeklerine benzer silahlar kullanıyorlardı. Bunlar kentsel çatışmada kullanılacak silahlar değildi. Yabancıydılar, amatördüler ama tehlikeliydiler" diye ekledi.

Jordan ayrıca saldırganların hedef seçme biçimine dikkat çekti: "Bazı saldırılarda genel olarak ailenin en küçük üyelerinin hedef alındığını fark ettim. Bir çocuk ve bir yetişkin birlikte yürürse, vurulan çocuk oluyordu. Bir grup genç kız varsa, hedef çoğu zaman en çekici olan oluyordu. Neden bilmiyorum, Tanrı bilir. Ama bir aileyi yok etmek istiyorsanız, çocuğu vurursunuz. Bu diğer tüm aile üyelerini yıkar."

Saldırıların ve kuşatmanın bedeli

Kuşatma döneminde keskin nişancı saldırıları nedeniyle en az 225 kişinin hayatını kaybettiği, bunların 60'ının çocuk olduğu ve en az 1.030 kişinin yaralandığı bildirildi. Bu veriler, Saraybosna'ya ilişkin istatistikleri derleyen FAMA kaynaklı olarak aktarıldı. Şehrin bazı bölgeleri Sırp güçlerinin kontrolündeydi ve giriş çıkışlar ancak havalimanı altındaki "Umut Tüneli" aracılığıyla sağlanabiliyordu. Kuşatma süresince ana bulvarlardan biri gayri resmi olarak "Keskin Nişancı Bulvarı" olarak anıldı.

Genel ölüm ve bombardıman verileri

Saraybosna kuşatması 5 Nisan 1992'den 29 Şubat 1996'ya kadar sürdü. Kuşatma boyunca toplam 11.541 kişinin öldüğü, bunların 1.601'inin çocuk olduğu kaydedildi. Kuşatma sürecinde günlük ortalama 330 top mermisi düşerken, en ağır gün olarak kaydedilen 22 Temmuz 1993'te şehre 3.700'den fazla top mermisi atıldı.

Savaş turları ve diğer iddialar

Soruşturma ayrıca Sırp güçlerinin bazı yabancılara sunduğu iddia edilen "savaş turları"nı ve Srebrenitsa Soykırımı gibi diğer savaş suçu iddialarını da yeniden gündeme taşıdı.

İTALYA, BOSNA SAVAŞI’NDAKİ KESKİN NİŞANCILAR HAKKINDA ULUSLARARASI BELGELERİ TALEP ETTİ...

İTALYA, BOSNA SAVAŞI’NDAKİ KESKİN NİŞANCILAR HAKKINDA ULUSLARARASI BELGELERİ TALEP ETTİ (ARŞİV-EPA)