Konya'da 7. Uluslararası Maturidilik Sempozyumu: Hanefi-Maturidi Geleneğinin Güncel Boyutları
Açılış ve sempozyumun amacı
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Maturidilik Sempozyumu, İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda '21. Yüzyıl Türk Dünyası İdeallerinin İnşasında Hanefi-Maturidi ekolü' başlığıyla gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Türk İslam medeniyetinin ilim, adalet ve hikmet merkezli geleneğini vurgulayarak Hanefi fıkıh ve Maturidi kelamının bu birikimdeki belirleyici rolüne dikkat çekti.
Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, İlahiyat fakültesinin düzenlediği bu sempozyumun bilimsel çabalara önemli katkı sağlayacağını ve Maturidi geleneğinin günümüz meselelerine ışık tutan yönlerini görünür kılacağını belirtti. Ayrıca 2018 yılında kurulan İmam Maturidi Uygulama ve Araştırma Merkezinin çalışmaların kurumsal zeminde daha sistematik yürütülmesine imkân tanıdığına işaret etti.
Binali Yıldırım'ın değerlendirmeleri: Maturidi geleneği ve Türk dünyası
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, İmam Maturidi Hazretleri'nin 90 yılın üzerinde süren hayatı ve insanlığa yön veren mesajlarının bugün de geçerliliğini koruduğunu söyledi. Yıldırım, Konya ile Semerkand ve Buhara arasındaki tarihi ve kültürel bağlara dikkat çekerek Konya'yı Mevlana'nın şehri olarak tarif etti ve her iki bölgenin Türk dünyasının manevi ve kültür başkentleri olduğunu ifade etti.
Yıldırım, Maturidi ekolünün akıl, hikmet ve istişare geleneğinin Türk Devletleri içinde güncel kurumsal yapıları temsil ettiğini; tevhid, birlik, ortak tarih ve ortak kültür unsurlarının bu yapının merkezinde bulunduğunu belirtti.
Ortak alfabe ve ortak tarih çalışmaları
Binali Yıldırım ortak dil ve alfabe çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: 'Türk Devletleri Teşkilatı içinde ilk yaptığımız iş ortak dili harekete geçirmek yani ortak alfabeyi harekete geçirmek. Ortak alfabe için çalışmalarımızı tamamladık. Teknik olarak bitirdik. Bundan sonrası artık her ülkenin siyasi olarak irade koyup hayata geçirmesine bağlı.' Yıldırım, örnek olarak Özbekistan'da hem Kiril hem Latin kullanıldığını, Azerbaycan'da sadece Latin harflerinin kullanıldığını aktardı.
Yıldırım'ın verdiği rakamsal detaylara göre ortak alfabe bir havuz şeklinde 34 harften teşekkül ediyor; bu havuzun üzerine ülkeler çıkamaz ancak daha azını veya tamamını kullanabilir. 'Biz alfabemizde bir değişiklik yok, 29 harf' ifadesini kullanan Yıldırım, bazı ülkelerin 34'ünü birden kullandığını, diğerlerinin ise bazı harfleri tercih etmediğini belirtti. Şu anda 24-34 arası bir kullanım skalasının ortak alfabe olarak kabul edildiğini söyledi.
Yıldırım ortak tarih çalışmasının da ikinci adım olduğunu vurguladı. Bu çalışmayı Türk Akademisi çatısı altında, Türkiye'den Türk Tarih Kurumu ile diğer ülkelerden akademisyenlerin katılımıyla yürüttüklerini ve söz konusu çalışmanın 2 yıllık bir süre zarfında tamamlanmasının öngörüldüğünü aktardı. Amaçlarının birlikteliği güçlendirmek, tarihî kökenleri ve medeniyet akışını doğru şekilde tespit ederek iş birliğini derinleştirmek olduğunu söyledi.
Maturidi yaklaşımının diplomasi ve iş birliğine katkısı
Yıldırım, Maturidi’nin akılcı, sükunetli ve yapıcı yaklaşımının Türk Devletleri Teşkilatı diplomasisinde barış ve istikrarı önceleyen temel bir rehber rolü üstlendiğini belirtti. Türk Devletleri Teşkilatı'nın salt retorik üretmeyen; ekonomik, kültürel, ortak dil ve tarih boyutlarında birbirine kaynaşan kapsamlı bir topluluk olduğunu ifade etti.
Sonuç olarak sempozyum, Hanefi-Maturidi geleneğinin hem akademik hem de kurumsal düzeyde tartışılmasına zemin hazırlayarak ortak alfabe ve ortak tarih gibi somut iş birlikleri etrafında buluşmayı hedefledi.
KONYA'DA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TARAFINDAN 7. ULUSLARARASI MATURİDİLİK SEMPOZYUMU DÜZELENDİ.
