Kokarca istilası fındık üretiminde ağır kayıplara neden oluyor
Karadeniz Bölgesi'nde özellikle fındık üretiminde son yıllarda artan zararlara yol açan kahverengi kokarca, bu sezon fındıkta büyük oranda zarar oluşturuyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr İsmail Demir böceğin sahil şeridi boyunca hızla yayıldığını ve ekonomik kayıplara neden olduğunu belirtiyor.
Yayılım ve etkilediği alanlar
Prof. Dr İsmail Demir'in aktardığına göre kokarca, Karadeniz sahil şeridi boyunca denize paralel şekilde yayılmakta ve uzun sahil hattı nedeniyle geniş alanlarda etkili olmaktadır. Böcek, 2017 yılında Batum üzerinden ülkeye giriş yapmış ve aynı dönemde İstanbulda da tespit edilmiştir. Avrupa kaynaklı yayılımda özellikle İtalyanın etkili olduğu, doğu bölgesinde ise Gürcistan üzerinden Batum aracılığıyla giriş olduğu ifade ediliyor.
Zarar oranları ve rakım ilişkisi
Demir, yoğunluğun yüksek olduğu alanlarda fındıkta zarar oranının yüzde 70-80 seviyelerine, zaman zaman ise yüzde 100'e ulaşabildiğini vurguluyor. Denize yakın kesimlerde yoğunluğun arttığı, rakım yükseldikçe yoğunluğun ve zararın belirgin biçimde azaldığı belirtiliyor. Özellikle 300-500 metre rakım aralığına çıkıldıkça yoğunluğun düştüğü aktarılıyor.
Yerel bir örnek veren Demir, Yomra’nın Yokuşlu Mahallesi'ndeki bahçesinden söz ederek geçen yıl 300-400 metre rakımdaki bahçesinde yiyecek fındık bulamadığını, bu yıl ise yoğunluğun geçen yıla göre 20-30-40 kat arttığını ifade etti. Bu tür yüksek yoğunluklu alanlarda zarar oranının %100'e kadar çıkabildiği belirtildi.
Doğal düşman eksikliği ve beslenme çeşitliliği
İstilacı türlerin doğal düşmanlarının ülkede henüz yokluğu yayılımı kolaylaştırıyor. Demir, bu kokarcanın doğal düşmanının bulunmadığını, samuray arısının potansiyel doğal düşmanlardan biri olsa da istilacı türlerde bu tür düşmanların genellikle geç geldiğini söyledi. Ayrıca böceğin çok sayıda bitki türüyle beslenebiliyor olması kısa sürede yerleşip çoğalmasını sağlıyor.
Gelecek riski
Prof. Dr İsmail Demir, böceklerin rakıma ve çevresel koşullara bağlı olarak yaşam alanlarını seçtiğini, ancak küresel iklim değişikliğinin etkisiyle gelecekte daha yüksek rakımlara da yayılma potansiyeli bulunduğunu belirtiyor. Bu durumun tüm istilacı böcekler için geçerli bir risk olduğunu vurguladı.
KOKARCA, EN ÇOK ZARARI FINDIĞA VERDİĞİ BELİRTİLDİ.