Kış mevsiminde çorbanın yeri ve faydaları
Soğuk hava ve kapalı ortamlarda geçirilen sürenin artmasıyla nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar yaygınlaşıyor. Medicana Ataköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Berna Arslan, 'Böyle dönemlerde en çok aranan bir kase sıcak çorba oluyor' diyerek çorbanın hem psikolojik hem de fizyolojik olarak rahatlatıcı etkisine dikkat çekti.
Sıvı ve elektrolit dengesine katkı
Çorbalar, özellikle ateş ve terlemeyle artan sıvı kaybında vücudun su ve elektrolit ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. Arslan'a göre bu, dehidrasyonu önlemede kritik öneme sahip; çorbalar sıvı alımını kolaylaştırır ve vücudun kaybettiği tuzlar ile minerallerin geri kazanılmasını destekler.
Boğazı yatıştırır, tıkanıklığı hafifletir
Sıcak ama yakıcı olmayan çorbaların iltihaplı ve tahriş olmuş boğazı yatıştırdığı, buharının burun ve boğazdaki mukusu incelterek tıkanıklığı geçici olarak hafiflettiği belirtiliyor. Arslan, iştahsızlık dönemlerinde besin değeri yüksek ve kolay yutulur çorbaların önemli olduğunu, buhar etkisinin özellikle grip ve nezlede nefes almayı kolaylaştırdığını söyledi.
'Çorbalar ecza dolabı gibi olmalı'
Diyetisyen Berna Arslan, hastalık döneminde veya korunma amaçlı hazırlanan çorbaların içeriğinin adeta bir ecza dolabı gibi düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Kemik veya et suyuna dayanan çorbalar; kolajen, jelatin, bazı amino asitler ve mineraller içerir ve bağırsak sağlığını destekleyerek bağışıklığa dolaylı katkı sağlar.
Sebzelerle güçlendirilmiş şifalı çorbalar
Arslan sebzelerin seçiminin önemine değindi: turuncu sebzeler beta-karoten kaynağıdır ve A vitaminine dönüşerek mukozaları korur; kırmızı biber, maydanoz, brokoli ve ıspanak gibi sebzeler C vitamini sağlar; sarımsak ve soğan ise anti-enflamatuar ve antiviral bileşikler içerir. 'Bu ürünlerle hazırlanan çorbalar şifa kaynağıdır denilebilir,' diye belirtti.
İyileşmeyi hızlandıran çorba önerileri
Çorbalarda aşırı yağ ve tuzdan kaçınılması gerektiğini söyleyen Arslan, çok yağlı ve kremalı çorbaların sindirimi zorlayabileceğini ve enerjinin iyileşmeye değil sindirime gidebileceğini aktardı. Tuzun azaltılması, lezzet için limon, taze otlar ve baharatların kullanılması önerildi.
Terbiyeli, un veya nişasta ile yoğunlaştırılmış kremalı çorbalar yerine mercimek, kabak gibi malzemelerin doğal kıvamının tercih edilmesi tavsiye ediliyor. Proteini artırmak için haşlanmış tavuk, hindi veya ezilmiş mercimek ve nohut eklenmesi, enerji içinse pirinç, bulgur veya arpa şehriye gibi tam tahıllardan az miktar ilave edilmesi uygun görülüyor.
Son olarak çorba piştikten sonra taze nane, maydanoz ve dereotu gibi otların lezzet ve vitamin katkısı sağlayacağı; zencefilin mide bulantısına iyi geldiği, zerdeçalın anti-enflamatuar etkisi olduğu ve karabiber ile pul biberin burun tıkanıklığına yardımcı olabileceği vurgulandı.
KIŞ MEVSİMİNE GİRERKEN SOĞUK HAVA VE KAPALI ORTAMLARDA GEÇİRİLEN SÜRENİN DE ARTMASIYLA NEZLE, GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞI GİBİ MEVSİMSEL HASTALIKLAR DA YAYGINLAŞIYOR. "BÖYLE DÖNEMLERDE EN ÇOK ARANAN BİR KASE SICAK ÇORBA OLUYOR" DİYEN DİYETİSYEN BERNA ARSLAN, ÇORBA VE ÇORBANIN FAYDALARI HAKKINDA BİLGİ VERDİ.
