H3N2 virüsü, Influenza A grubuna ait, mevsimsel griplere göre çok daha hızlı mutasyona uğrayabilen ve bulaşıcılık oranı yüksek bir grip türü olarak bilinmektedir. Özellikle bu yıl Avustralya kökenli saptanan varyantın 7 farklı mutasyon geçirdiği tespit edilmiştir. H3N2 belirtileri arasında ani başlayan 38 derece üzeri ateş, şiddetli eklem ve kas ağrıları, inatçı kuru öksürük, baş ağrısı, halsizlik ve boğaz ağrısı yer almaktadır. Bağışıklığı düşük kişilerde zatürreye çevirme riski, standart gribe oranla daha yüksektir.
Kış aylarının kendini iyiden iyiye hissettirdiği Aralık ayında, dünya genelinde hastanelerin acil servislerini dolduran yeni bir grip dalgası endişe yaratıyor. Okullardaki devamsızlık oranlarını artıran ve "İyileşmesi haftalar sürüyor" şikayetlerine neden olan salgının baş aktörü ise H3N2 virüsü. Japonya ve İngiltere'den sonra Avrupa'yı etkisi altına alan bu varyant hakkında uzmanlardan Türkiye için kritik uyarılar geldi.
Dünya Sağlık Örgütü ve yerel sağlık otoritelerinin verilerine göre, bu yılki grip sezonu geçmiş yıllara nazaran çok daha sert geçiyor. Özellikle Güney Yarım Küre'de, bilhassa Avustralya'da başlayıp kuzeye doğru tırmanan Influenza A alt tipi H3N2, geçirdiği genetik değişimlerle dikkat çekiyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü'nün son değerlendirmeleri, virüsün bulaş hızının ciddiyetini gözler önüne serdi. Peki, vatandaşlar bu yeni dalgaya karşı ne yapmalı?
H3N2 nedir, belirtileri neler?
Halk arasında "paçavra hastalığı" olarak da bilinen ağır grip tablolarının bu seneki sorumlusu H3N2 virüsü, Influenza A ailesinin en agresif üyelerinden biri olarak tanımlanıyor. Bu sezonu diğerlerinden ayıran temel fark ise virüsün yapısındaki değişimler.
Yapılan laboratuvar analizleri, virüsün Avustralya kaynaklı çıkışında 7 farklı noktada mutasyon geçirdiğini ortaya koydu. Bu mutasyonlar, virüsün insan hücrelerine tutunma kapasitesini artırarak bulaşıcılık hızını, bildiğimiz klasik gribe oranla katbekat yükseltiyor.
Vatandaşların en çok merak ettiği H3N2 belirtileri ise sıradan soğuk algınlığından oldukça farklı seyrediyor. Virüs vücuda girdikten kısa bir süre sonra şu semptomlarla kendini belli ediyor:
Ani ve Dirençli Ateş: Ateşin bir anda 38-39 derecelere çıkması ve ateş düşürücülere zor yanıt vermesi.
Şiddetli Vücut Ağrısı: Hastaların "dayak yemiş gibi" tarif ettiği yaygın kas ve eklem ağrıları.
Solunum Yolu Şikayetleri: Göğüste baskı hissi yaratan kuru öksürük ve boğazda yanma.
Aşırı Halsizlik: Günlerce yataktan kalkmayı engelleyecek düzeyde yorgunluk.
Sindirim Sorunları: Nadiren de olsa bazı vakalarda mide bulantısı ve kusma.
H3N2 virüsü Türkiye'de var mı?
Avrupa kıtasında hızla yayılan ve hastane doluluk oranlarını etkileyen bu virüsün Türkiye'deki durumu da merak konusu. Konuyla ilgili en net açıklama Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü'den geldi.
Türkiye'de şu an için resmi olarak ilan edilmiş devasa bir H3N2 salgını bulunmadığını belirten Prof. Dr. Özlü, tehlikenin kapıda olduğuna dikkat çekti. Özlü, Avrupa ile olan yoğun seyahat trafiği ve kış koşulları göz önüne alındığında, virüsün Türkiye sınırları içinde yaygınlaşmasının "an meselesi" olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Özlü, mevcut duruma dair şu kritik değerlendirmelerde bulundu: "Ülkemizde şu an Avrupa'daki gibi pik yapmış bir influenza salgını yok ancak bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Virüs Kuzey Yarım Küre'de, özellikle İngiltere ve Japonya'da çok etkin. Önümüzdeki günlerde bu dalganın Türkiye'de de başlayacağını öngörüyoruz. Bu virüsün en büyük 'başarısı' mutasyonlarla kendini gizleyebilmesi ve çok hızlı bulaşmasıdır."
