Kelebek çocuk Fatma’nın evde filizlenen okuma tutkusu
Elazığ'da evde eğitimle gelişen bağ ve başarı
Elazığ’da evde eğitim görevlisi Arzu Binay, halk arasında kelebek hastalığı olarak bilinen epidermolizis bülloza tanısı konulan Fatma Aydının derslerinden geri kalmaması için düzenli olarak yanına gidiyor. Binay, 6 yıldır öğretmenlik yapıyor ve 2 buçuk yıldır evde eğitim hizmeti veriyor; Fatma ile yaklaşık 1 buçuk yıldır birlikte çalışıyorlar.
Arzu Binay Fatma’nın günlük pansuman gerektiren yaraları nedeniyle okul ortamında enfeksiyon riski oluştuğunu, bu nedenle eğitimin evde veya uygun görülen başka bir mekânda sürdürüldüğünü belirtiyor. Dedesi̇ni̇n iş yerinde oluşturdukları basit sınıf atmosferinde haftanın 5 günü ders işleyerek Fatma’ya mümkün olduğunca düzenli bir eğitim ortamı sunmaya çalıştıklarını aktarıyor. Binay, bu süreçte arkadaşların katkısıyla oluşan kütüphanenin ve okunan kitapların öğrenme sürecine büyük katkı sağladığını ifade ediyor.
Öğretmenin aktardığına göre Fatma ilk geldiklerinde harfleri tanımıyordu, bugün ise okuma ve yazmayı öğrenmiş durumda. Türkçe, hayat bilgisi, sosyal bilgiler ve fen derslerini alabilen Fatma, öğretmeninin desteğiyle akranlarının işlediği sınıf konularını da takip ediyor. Binay, Fatma’nın özgüveninin arttığını, artık daha anlaşılır konuştuğunu ve öğrendiği kelimeleri kullanarak kendini ifade ettiğini söylüyor.
Binay ayrıca kelebek hastalığı olan çocukların sosyal çevreden izole edilmemesi gerektiğini, bu çocukların akranları ve yetişkinler tarafından dışlanma veya zorbalığa uğrayabileceğini vurguluyor ve çevrede böyle çocuklar görüldüğünde destekleyici bir yaklaşım sergilenmesini öneriyor.
Fatma’nın annesi Gülsüm Aydın ise çocuğunun doğuştan epidermolizis bülloza hastası olduğunu, yaralarının enfeksiyon riski nedeniyle okulların olumsuz yaklaştığını anlatarak evde eğitimin kendileri için doğru yol olduğunu söylüyor. Aydın, tayin edilen öğretmenlerin emeklerinden memnun olduklarını belirtiyor, Fatma’nın okumayı sevdiğini ve ileride savcı olmayı hedeflediğini ekliyor.
Ailenin yaşadığı dışarıdaki bakışlara dair duyguları da öne çıkıyor; annesi Fatma’ya karşı merak dolu soruların yerine daha duyarlı ve anlayışlı bir yaklaşım bekliyor, hastalığın bulaşıcı olmadığını hatırlatıyor. Aydın, çevresinin daha az önyargılı olmasını ve çocuklarına gülümsemelerini istediklerini ifade ediyor.
Özetle, evde eğitim sayesinde Fatma’nın okuma sevdası ve eğitimdeki ilerleyişi, öğretmen ve ailenin kararlı desteğiyle sürüyor; bu süreç hem akademik hem de sosyal açıdan önemli kazanımlar sağlıyor.
FATMA VE ÖĞRETMENİ ARZU BİNAY