Kastamonu Üniversitesi'nde 'Sağlık Turizmi ve Kapsayıcı Sağlık Yaklaşımları' sempozyumu düzenlendi
Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyumda 'Yaşlı ve Engelli Bireylerin Sağlığının Korunması ve Geliştirilmesinde Kastamonu Sağlık Turizmi Potansiyeli' başlığı altında yaşlı ve engelli bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi, kapsayıcı uygulamalar ve ildeki sağlık turizmi fırsatları çok yönlü biçimde ele alındı. Etkinlik Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu'nda gerçekleştirildi.
Katılımcılar ve açılış
Programa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkadir Tuna, Tosya Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Orçun Çağlar Kurtuluş ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Özdemir sempozyumda yaşlı ve engelli bireylerin sağlıkla ilgili ihtiyaçlarının yalnızca tıbbi hizmetlerle sınırlı olmadığını; sosyal, çevresel ve insani boyutları da kapsayan bütüncül yaklaşımların gerekliliğine vurgu yaptı ve Kastamonu'nun doğal kaynakları, termal imkanları ve huzurlu çevresiyle sağlık turizminde önemli bir potansiyel sunduğunu belirtti.
İlk oturum: Bilimsel sorumluluk ve disiplinler arası yaklaşım
İlk oturum Prof. Dr. Nimet Ovatoylu ve Doç. Dr. Filiz Özel Çakır başkanlığında gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ovatoylu, yaşlı ve engelli bireylerin sağlık hizmetlerinden etkin yararlanmasının sosyal devlet anlayışının temel taşlarından biri olduğunu vurgulayarak üniversitelerin bu alandaki bilimsel sorumluluğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Filiz Özel Çakır ise sağlık, sosyal hizmetler ve turizm alanlarının disiplinler arası bir perspektifle ele alınması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Ayşe Gül Kale sunumunda yaşlı bireylerin değişen yaşam dinamiklerine ve huzurevi uygulamalarına odaklanırken, Doç. Dr. Ayla Demirtaş hemşirelik uygulamalarının yaşlı bireyleri güçlendirmedeki rolünü anlattı. Demirtaş, güç temelli hemşirelik yaklaşımlarının yaşlıların fiziksel ve psikososyal ihtiyaçlarını karşılamada çevresel kaynakları değerlendirmeye yardımcı olduğunu vurguladı.
İkinci oturum: Engellilik ve erişim sorunları
İkinci oturum Prof. Dr. Özlem Ovayolu başkanlığında, Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Özdemir oturum başkan yardımcılığında gerçekleştirildi. Doç. Dr. Havva Kaçan engellilik olgusunun toplumsal boyutunu ele alırken; Prof. Dr. Gülendam Karadağ güncel sağlık politikaları ve engellilikte koruyucu, destekleyici yaklaşımlar hakkında bilgi paylaştı.
Karadağ, Türkiye'de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2022 verilerine göre Ulusal Engelli Veri Sisteminde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısının 2 milyon 511 bin 950 olduğunu aktardı. 2021 çalışmasında katılımcılar arasında sağlık hizmetlerine erişim oranının yüzde 25,4 olarak belirlendiğini ve bu katılımcıların yaklaşık dörtte üçünün, yani yüzde 74,6'sının sağlık hizmetlerine erişimde en az bir engel yaşadığının tespit edildiğini söyledi. Ülkemizde engellilerin yüzde 61,5'i fiziksel engel, yüzde 62,7'si tıbbi ekipmanla ilgili engel ve yüzde 59,3'ü iletişim engeli bildirmiştir. 2024'te yayımlanan sistematik bir inceleme ise engelli bireylerin ağız ve diş sağlığına önem verdiklerini, ancak diş hizmetlerine erişimde önemli zorluklarla karşılaştıklarını ortaya koydu; özellikle down sendromlu çocukların yaklaşık yüzde 47'si, fiziksel engellilerin ise yüzde 37'si ilk diş muayenelerini 6 yaş ve üzeri yaptırmıştır.
Son oturum: Kastamonu'nun potansiyeli ve nüfus projeksiyonları
Son oturum Prof. Dr. Serap Parlar Kılıç başkanlığında, Prof. Dr. Gülendam Karadağ oturum başkan yardımcılığında gerçekleşti. Dr. Öğretim Üyesi Hakkı Çılgınoğlu Kastamonu'nun doğal kaynakları, iklimi ve sağlık altyapısının sunduğu fırsatları değerlendirerek ilin sağlık turizmi potansiyeline dikkat çekti. Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Arabacı ise yaşlı dostu turizm uygulamalarının önemine değinerek küresel ve ulusal demografik eğilimlere ilişkin verileri paylaştı.
Arabacı, dünyada 65 yaş üstü nüfusun artışına ilişkin çeşitli projeksiyonları aktararak 2070'lerin sonlarında 65 yaş ve üzeri küresel nüfusun 2,2 milyara ulaşmasının beklendiğini, 2030'ların ortalarında 80 yaş ve üzeri birey sayısının 265 milyon olacağının öngörüldüğünü ve Dünya Nüfus Beklentilerine göre 2050 yılına kadar dünyadaki her altı kişiden birinin 65 yaş üstü olacağının tahmin edildiğini belirtti. Ülkemizde yaşlı nüfusun 9 milyon 112 bin 298 kişi olduğunu, yaşlı nüfus oranının 2019'da yüzde 9,1 iken 2024'te yüzde 10,6'ya yükseldiğini aktardı. 2024'te yaşlı nüfusun yüzde 44,6'sını erkeklerin, yüzde 55,4'ünü kadınların oluşturduğunu ve yaşlı bağımlılık oranının 2024'te yüzde 15,5 olduğunu söyledi. Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı bağımlılık oranının 2030'da yüzde 19,5, 2040'ta yüzde 26,5, 2060'ta yüzde 45,5, 2080'de yüzde 61,9 ve 2100'de yüzde 61,6 olacağı öngörülmüştür.
Arabacı ayrıca Türkiye'de 2024'te 26 milyon 599 bin 261 haneden 6 milyon 726 bin 583'ünde en az bir yaşlı fert bulunduğunu, hanelerin yüzde 25,3'ünde yaşlıya rastlandığını ve 1 milyon 750 bin 900 yaşlının tek başına yaşadığını bildirdi. Bu tek yaşayan yaşlıların yüzde 74,0'ını kadınların, yüzde 26,0'ını erkeklerin oluşturduğunu, görmede çok zorlanan ya da hiç göremeyen yaşlıların oranının yüzde 10,1 olduğunu, 2023'te yaşlı nüfusun yüzde 57,7'sinin tarım sektöründe yer aldığını ve yaşlılarda 2023'te en sık ölüm nedeninin dolaşım sistemi hastalıkları olduğunu aktardı. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2023'te yüzde 3,2 olarak ifade edildi.
Dr. Öğretim Üyesi Kerim Güney doğa temelli sağlık uygulamalarının yaşlı ve engelli sağlığına katkılarını anlattı. Sempozyum soru-cevap bölümünün ardından konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdimiyle sona erdi.
KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ TARAFINDAN "SAĞLIK TURİZMİ VE KAPSAYICI SAĞLIK YAKLAŞIMLARI" SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ.