Kahverengi kokarca Artvin'den Marmara'ya yayıldı
Yayılma ve bitkisel zararı
Doğu Karadeniz'de 2018'de ilk kez tespit edilen kahverengi kokarca (Halyomorpha halys), kısa sürede Türkiye'nin farklı bölgelerine yayılarak tarım arazileri için hızla bir tehdit haline geldi. Böcek; meyve ağaçları, sebzeler ve diğer birçok bitki türünde ürün değerini düşüren zararlar oluşturuyor. Uzmanlar, türün ekonomik zararının bölgesel sınırları aştığını ve geniş çaplı mücadele gerektirdiğini belirtiyor.
Uzman uyarıları ve yayılma yolları
Prof. Dr. Temel Göktürk (Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi) böceğin Doğu Karadeniz'den başlayıp 2018'den bu yana yayıldığını ve 2025 itibarıyla Marmara'nın özellikle Yalova ve Bursa kıyılarında yerleşik hale geldiğini söyledi. Göktürk, zararlı popülasyonlarının her yıl artabildiğine dikkat çekerek şunları vurguladı:
"Kahverengi kokarca son yıllarda Türkiye’nin baş belası haline gelmiş olan önemli bir zararlı böcek türümüz. Hiçbir zaman soyu tükenmeyen, her zaman bir sonraki yıl daha fazla popülasyon oluşturan bir tür."
Göktürk, böceğin yayılmasında en büyük etkenin uçuş yeteneğinden çok insan kaynaklı taşımacılık olduğunu; ticari veya seyahat amaçlı araçlarla yeni bölgelere taşındığını belirtti. Türün içinde su bulunan sebze ve meyvelerle beslenebilmesi nedeniyle Karadeniz'deki fındık zararı gibi Marmara'daki birçok üründe de tehdit oluşturduğunu söyledi. Ayrıca türün 2 bin metre rakıma kadar yaşayabildiğine dikkat çekti.
Küresel boyut ve ekonomik etkiler
Prof. Dr. Göktürk, kahverengi kokarcanın dünya tarımı için de ciddi bir tehdit olduğunu, birçok ülkede milyonlarca dolarlık kayıplara yol açtığını; Gürcistan, İtalya ve Amerika'da fındık, elma ve mısır üretiminde ekonomik zararlar görüldüğünü hatırlattı.
Mücadele önerileri
Göktürk, mücadelede üç temel yaklaşımın öne çıktığını belirtti: biyoteknik (feromon tuzakları), biyolojik (samuray arıları) ve kimyasal (kışlak ilaçlaması). Zamanlamanın kritik olduğuna dikkat çekerek uygulama dönemlerini şu şekilde sıraladı:
- Feromon tuzakları: Mayıs-Haziran ve Eylül-Ekim dönemleri.
- Samuray arıları: Temmuz-Ağustos dönemi.
- Kimyasal mücadele: Tarlada değil, böceğin kışı geçirdiği çatı, ahır gibi kışlak alanlarda; kışa yaklaşırken ruhsatlı gaz ilaçlarla toplu imha.
Bir kokarcanın yılda 300-400 yumurta bırakabildiğini, türün yılda iki jenerasyon verebildiğini ve bu koşullarda bir yıl sonunda yaklaşık 45 bin bireye ulaşılabileceğini belirten Göktürk, bu nedenle mücadelenin köy veya bölge bazında değil, tüm Türkiye çapında eş zamanlı yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Kurumsal çağrı
Uzman, mücadele koordinasyonu için Tarım Bakanlığı öncülüğünde; valilikler, kaymakamlıklar, tarım müdürlükleri, üniversite fakülteleri, sivil toplum kuruluşları ve çiftçilerden oluşan bir "Kahverengi Kokarca Mücadele Komisyonu" kurulmasını önerdi ve zamanında yapılmayan mücadelenin etkisiz kalacağını vurgulayarak ulusal bir seferberlik çağrısında bulundu.
DOĞU KARADENİZ’DEN BAŞLAYARAK KISA SÜREDE TÜRKİYE’NİN FARKLI BÖLGELERİNE YAYILAN KAHVERENGİ KOKARCA BÖCEĞİ, ŞİMDİ DE BURSA BAŞTA OLMAK ÜZERE MARMARA BÖLGESİ’NDE TARIM ARAZİLERİNİ TEHDİT ETMEYE BAŞLADI.