
İstanbul'daki Depremin Ön Raporu Çıktı
İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenleri tarafından hazırlanan ön raporda, 23 Nisan 2025 tarihinde Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ve sonrasındaki artçı sarsıntıların bölgede biriken enerjinin yalnızca yüzde 12'sini boşalttığı kaydedildi.
Deprem ve Artçı Sarsıntılar Hakkında Detaylar
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral başkanlığında, Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Prof. Dr. Seda Yolsal Çevikbilen, Doç. Dr. Tuna Eken, Prof. Dr. Hülya Kurt, Doç. Dr. Beyza Taşkın ve Dr. Murat Şahin'in yanında yer aldığı Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) Grubu tarafından hazırlanan raporda, depremin saat 12:49'da yerin 13 kilometre derinliğinde meydana geldiği ve yaklaşık 13 saniye sürdüğü belirtildi.
Artçı Sarsıntılar ve Gerilim Analizleri
23 Nisan itibarıyla bölgede 291'in üzerinde artçı sarsıntının kaydedildiği, bu artçıların ana fayın kuzeyinde yoğunlaştığı ve yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda ve 12 kilometre genişliğinde bir alana yayıldığı ifade edildi. Artçı sarsıntılardan bazıları, 30 kilometre derinliğe kadar ulaşmış durumda.
Geçmiş Depremlerle İlişkisi
Raporun bulgularına göre, 1766'dan bu yana biriken sismik gerilimin yalnızca yüzde 12'sinin bu depremle boşaldığı değerlendirildi. Ayrıca, Kumburgaz Fayı üzerinde son deprem ile kıyaslandığında gerilimin hala yüksek olduğu tespit edildi.
İvme Değerleri ve Zemin Etkisi
Depremin ivme değerlerine dair bulgulara göre, en yüksek ivme değeri İstanbul'un Küçükçekmece ilçesinde 0,2 g olarak ölçüldü. Diğer yüksek ivme değerleri ise Sazlıbosna Barajı, Marmara Ereğlisi ve Arnavutköy'de kaydedildi. Raporda, ivme değerlerinin zemin özellikleri ve jeolojik yapı ile ilişkili olduğu, bu nedenle yeni nesil dinamik azalma modellerine ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Mühendislik ve Bilgilendirme Üzerine Açıklamalar
MATAM Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, deprem senaryolarının bilimsel temeller üzerine kurulu olduğunu ve toplumu büyük riskler konusunda bilgilendirmeye çalıştıklarını belirtmiştir. Yaltırak, depremlerin kesin olarak tahmin edilemeyeceğini, ancak risk yönetimi stratejilerinin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Toplumun depremlerle ilgili doğru bilgiye ulaşmasına dair endişelerini dile getiren Yaltırak, insanların yanlış yönlendirmelere karşı dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çekti.
Bu rapor, İstanbul halkı ve yetkililer için önemli veri ve öneriler sağlamaktadır. Bilim insanları, meydana gelebilecek büyük depremlere karşı hazırlıklı olmak için önceden planlama yapılması gerektiğini hatırlatıyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) Prof. Dr. Cenk Yaltırak, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.