HIV vakaları dünyada azalırken Türkiye’de artış devam ediyor
1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında değerlendirmelerde bulunan VM Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, küresel alanda HIV ile mücadelede ilerleme kaydedildiğini ancak Türkiye’de vaka sayılarının yükselmeye devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Leblebicioğlu, "2004 yılına göre AIDS’e bağlı ölümler yüzde 70 azalmıştır. Birçok ülkede vaka sayıları düşerken Türkiye’de artış görülmesi dikkat çekicidir" ifadelerini kullandı.
2025 teması: Kesintilerin üstesinden gelmek
Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yılki teması olan "Overcoming Disruption, Transforming the AIDS Response" (Kesintilerin Üstesinden Gelmek, AIDS Mücadelesini Dönüştürmek) mesajına değinen Prof. Dr. Leblebicioğlu, pandemiler, ekonomik sorunlar, sağlık hizmetlerine erişimdeki aksamalar ve toplumsal eşitsizliklerin HIV çalışmalarını yavaşlattığını vurguladı. "AIDS ile mücadelede hedefimiz 2030 yılına kadar hastalığı halk sağlığı tehdidi olmaktan çıkarmaktır. Bunun için topluluk temelli destek, kapsayıcı sağlık hizmetleri ve herkes için eşit erişim büyük önem taşıyor" dedi.
Damgalama ve ayrımcılığın etkisi
Damgalama ve ayrımcılığın HIV ile yaşayan kişilerin sağlık hizmetlerine ulaşmasını zorlaştırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, "Damgalama ve ayrımcılığın ortadan kalkması, hem erken tanıyı artırır hem de kişilerin tedaviye güvenle devam etmesini sağlar. HIV ile yaşayan bireyler toplumun diğer üyeleriyle aynı haklara sahiptir. Önyargıları kırmadan HIV ile mücadeleyi güçlendiremeyiz" ifadelerini kullandı.
Tedavi ve düzenli kontrolün önemi
HIV tedavisinde sürekliliğin hayati olduğunu belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, modern antiviral ilaçlarla virüsün baskılanabildiğini, bağışıklığın korunabildiğini ve bulaşma riskinin ortadan kalktığını söyledi. "Tedavi düzenli alındığında HIV tespit edilemeyecek seviyeye iner ve bu durumda bulaşma gerçekleşmez. Bu nedenle ilaçların aksatılmaması ve düzenli kontrollerin yapılması kritik önem taşır" dedi.
Test yaptırmak hayat kurtarır
HIV’in yaş, cinsiyet veya sosyoekonomik durum fark etmeksizin herkesi etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu, korunmasız cinsel ilişkinin en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu belirtti. Ayrıca frengi (sifilis) ve bel soğukluğu (gonore) gibi diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların HIV riskini artırdığına dikkat çekti.
Bilinmeyen taşıyıcılar: Türkiye’de HIV pozitif kişilerin önemli bir bölümünün enfekte olduğunun farkında olmadığı tahmin ediliyor. Prof. Dr. Leblebicioğlu, "HIV pozitif her 5 kişiden 1’inin enfekte olduğunun farkında olmadığı tahmin edilmektedir. Bu nedenle şüpheli temas yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden test yaptırması gerekir. Test süreçlerinde gizlilik esastır; kişisel bilgiler korunur" diye konuştu.
PROF. DR. HAKAN LEBLEBİCİOĞLU