Hasan Hastürer: "Yüz bin kere doğsam yine gazeteci olurum"
Deneyimli gazeteci ve köşe yazarı Hasan Hastürer, Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen "Hayatla Harmanlanmış Köşe Yazarlığı" başlıklı etkinlikte genç iletişimcilerle bir araya geldi. İletişim Fakültesi Turuncu Salonda gerçekleştirilen seminer, öğrenciler ve akademisyenlerin yoğun ilgisini çekti.
Seminerde ele alınan başlıklar
Hastürer, köşe yazarlığının bilgi aktarmanın ötesinde okurla düşünsel ve duygusal bir bağ kurma sanatı olduğunu vurguladı. Yazının insanı çoğaltan bir güç olduğuna dikkat çekti ve gazeteciliğin etik sorumluluklarını, güvenilirlik ile cesaretin önemini anlattı.
Seminerin moderatörlüğünü Doç. Dr. Mustafa Ufuk Çelik üstlendi. Soru-cevap bölümünde öğrenciler, mesleğe dair merak ettiklerini Hastürer'e yöneltti; Hastürer de sorulara örneklerle ve kişisel deneyimleriyle yanıt verdi.
Gençlere öğütler ve mesleki tavsiyeler
Hastürer, genç iletişimcilere eleştirel düşünmeyi ve analitik yaklaşımı geliştirmelerini öğütledi. Yazılarında yeni bilgiler sunmanın, iyi bir ekip kurmanın ve ekip ruhuyla çalışmanın önemine dikkat çekti. Sosyal medyada yalnızca bireysel görüş savunmanın yerine ekip çalışmasıyla profesyonel duruş sergilemeleri gerektiğini söyledi.
Konuşmasında şu uyarılarda bulundu: "Haberde tarafsız, yorumda özgür olun ve bunu hissettirin. Cesur ama terbiyeli olun, saygınlığınızı koruyun. Sizinle aynı görüşte olmayanlar bile size saygı duymalı." Ayrıca, "Analitik bakın, analitik düşünün, sorgulayın. Yazılarınızda yeni bilgilere yer verin. İyi bir ekibiniz olsun; gazetecilik bir ekip işidir," sözleriyle temel ilkeleri özetledi.
Kişisel deneyimler, teknoloji ve mesleğe bağlılık
Hastürer, iletişimin temelinin hayat olduğunu belirterek göz göze iletişimin değerine vurgu yaptı: "İletişimin zemini hayattır. Göz göze iletişim kurmayı çok seviyorum; bana göre başarının en etkili yollarından biridir." Kendi üslubunun benzersiz olması gerektiğini; her insanın parmak izi gibi bir imza taşıması gerektiğini söyledi.
Geçmişten bugüne yazma araçlarındaki dönüşümü de aktaran Hastürer, daktilodan elektrikli daktiloya, oradan bilgisayara ve internete uzanan süreci anlattı. Teknolojinin ilerlemesiyle yazma ve dünyaya açılma fırsatlarının arttığını ifade etti.
Mesleğe ilişkin bağlılığını şu sözlerle dile getirdi: "Yüz bin kere dünyaya gelsem yine gazeteci olurdum. Asla pişman olmadım." Etkinlik sonunda öğrencilerin hazırladığı sürpriz pasta ile doğum gününü kutladı.
Son mesaj: Kendi imzanızı bırakın
Hastürer, gençlere son olarak şu öğüdü verdi: "Ne iş yaparsanız yapın, mutlaka kendi imzanızı katın. Yüzlerce yazı da yazsanız, okurlarınız yazının size ait olduğunu hissedebilmeli. Bilim ve bilgi yuvaları doğurgandır; hayatın her alanında bilgi sahibi olun." Ayrıca iyi bir gazetecinin özgüveninin yüksek olması ve kim olursa olsun karşısında cevap verebilme cesaretine sahip olması gerektiğini vurguladı.
HASAN HASTÜRER: "YÜZ BİN KERE DOĞSAM YİNE GAZETECİ OLURUM."