Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, milyonlarca çalışanın ve işverenin merakla beklediği 2025 asgari ücret görüşmeleri için takvimi netleştirdi. İzmir'de konuşan Bakan Işıkhan, sürecin "sosyal diyalog" ve "ortak akıl" çerçevesinde yürütüleceğini belirterek, hem çalışanı hem de işvereni koruyan dengeli bir rakam hedeflendiğini duyurdu.
Türkiye'nin çalışma hayatındaki en kritik gündem maddesi olan yeni asgari ücret zammı için geri sayım resmen başladı. "İzmir'de Dönüşen Çalışma Hayatında İşçi-İşveren Buluşmaları" etkinliğinde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çalışma takvimine dair önemli açıklamalarda bulundu. Işıkhan, sürecin Aralık ayının hemen başında start alacağını bildirdi.
BAKAN IŞIKHAN'DAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Bakan Işıkhan, asgari ücretin sadece bir maaş rakamı değil, çalışma hayatının en temel göstergesi olduğuna dikkat çekti. Komisyonun toplanma sürecine ilişkin stratejiyi paylaşan Işıkhan, hükümetin önceliğinin "tarafların mutabakatı" olduğunu belirtti.

Işıkhan konuşmasında, "Aralık ayının başlarında komisyonumuzu toplayarak işçi ve işveren temsilcilerimizle masaya oturacağız. Bu süreçteki temel şiarımız, sosyal diyalog kapılarını sonuna kadar açık tutarak ortak akılla bir uzlaşmaya varmaktır. İnanıyorum ki komisyon çalışmalarımız sonucunda; bir yandan çalışanlarımızın refah seviyesini koruyan, diğer yandan ise işverenlerimizin üretim kapasitesini ve istihdam gücünü sarsmayan en optimal seviye belirlenecektir," dedi
2026 Asgari Ücret Ne Kadar Olacak?
Milyonların gözü kulağı Aralık başında toplanacak komisyona çevrilmişken, Ankara kulislerinde ve ekonomi çevrelerinde 2026 yılı asgari ücret zammı için hesaplamalar şimdiden başladı. Bakan Işıkhan'ın "optimal seviye" vurgusu, gözleri enflasyon verilerine ve refah payı beklentisine çevirdi.

İşte ekonomi yönetiminin hedefleri ve çalışanların beklentileri ışığında masadaki en güçlü 3 zam senaryosu:
Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri baz alındığında, bu senaryoda işveren maliyetlerinin düşürülmesi ön plana çıkıyor. Eğer masada bu kart açılırsa, zam oranının %25 ile %30 bandında kalabileceği konuşuluyor.
Enflasyon Farkı + Refah Payı artışının olabileceği en kuvvetli ihtimal dahişinde tartışılmakta.
Uzmanlar bu senaryoda %35 ile %40 aralığında bir artışın "uzlaşı noktası" olabileceğini öngörmekte. şçi sendikalarının masaya getireceği en güçlü argüman ise TÜRK-İŞ ve diğer konfederasyonların açıkladığı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı" verileri olacak. Özellikle büyükşehirlerdeki kira ve gıda enflasyonu baz alındığında, sendikaların talebinin %45-50 bandını zorlayacağı görünse de bu ihtimalin düşük olduğu yorumlaro yapılmakta.