Dr. Ömer Faruk Yavuz, Nadir Toprak Elementlerinin Stratejik Değerini Anlattı
Türk Ocakları Genel Merkezi tarafından düzenlenen Yeraltındaki Vatan Memleketin Altı-Üstü Nadir Elementler ve Stratejik Madenlerimiz seminerinde konuşan Radyoloji ve Madencilik Uzmanı Dr. Ömer Faruk Yavuz, seminer sonrasında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine nadir toprak elementlerinin Türkiye açısından taşıdığı önemi değerlendirdi.
Neodyum ve Germanyumun Önemi
Yavuz, nadir toprak elementlerinin lantanit grubunun 15 elementten oluştuğunu belirterek, bu grubun içinde özellikle neodyum ve germanyumun Türkiye için önemine dikkat çekti. Neodyumun elektrikli araç motorlarında, batarya sistemlerinde ve yüksek performanslı mıknatıs üretiminde vazgeçilmez olduğunu, dolayısıyla yerini başka bir elementle doldurmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Ayrıca Yavuz, germanyum elementinin ise silah sanayisi için kritik ve stratejik bir konumda olduğunu ifade etti ve bunun için zenginleştirme yöntemleri geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Eskişehir Beylikova Rezervi ve Katma Değerli Madencilik
Türkiye kaynaklı rezervlere de değinen Yavuz, Eskişehir Beylikova yatağında resmi rakamlara göre 694 milyon ton olarak belirtilen nadir toprak elementi rezervinde neodyumun bulunduğunu aktardı. Bu kaynağın yalnızca ham olarak çıkarılıp satılmasının yetersiz olduğunu; bunun yerine izolasyon, zenginleştirme ve uç ürün haline getirme süreçlerinin uygulanarak katma değer yaratılması gerektiğini belirtti.
Madencilik Ekosistemi ve Sanayi İhtiyacı
Yavuz, nadir toprak elementlerinin çıkarılması ve işlenmesinin tek başına bir faaliyet olmadığını, bir ekosistem gerektirdiğini söyledi. Bu malzemelerin üretiminin amacının dış satım için değer kazanmak değil; Türkiye’nin kendi sanayisi, teknolojisi ve özellikle silah sanayisi için hammadde güvenliğini sağlamak olması gerektiğini vurguladı. Aksi halde bu kaynakların ekonomik anlamda bir servet kategorisi gibi değerlendirilemeyeceğini ifade etti.
Yavuz ayrıca Türkiye’nin hâlâ birçok madenini ham cevher olarak ihraç ettiğini, ingot ve külçe gibi uç ürünleri ithal ettiğini belirterek bunun cari açık ve dış ticaret dengesine olumsuz yansıdığını söyledi. Madenciliğin milli bir kaynak olduğunu, teknoloji açısından üretim zorluğu olmadığını ve bu nedenle ara ürün ile uç ürün dönüşümünün hem milli sorumluluk hem de ekonomik gereklilik olduğunu aktardı.
Küresel Rekabet ve Çin’in Yükselişi
Konuşmasında küresel dengelere de temas eden Yavuz, otomotiv endüstrisi ve elektrikli batarya üretiminde Çin’in güçlü bir aktör olduğunu, bunun ekonomik büyüme ve üretim kapasitesi açısından Amerika için bir meydan okuma oluşturduğunu belirtti. Çin’in kısa sürede çok büyük bir üretim kapasitesine ulaşmasının dünya ekonomisini ve özellikle ABD’nin konumunu etkileyebileceğini söyledi.
Seminer Kapanışı
Seminerin sonunda Yavuz’a, yaptığı konuşma için teşekkür mahiyetinde bir hediye takdim edildi.
RADYOLOJİ VE MADENCİLİK UZMANI DR. ÖMER FARUK YAVUZ