Doğu Karadeniz’de sıvasız tuğlalar: Estetikten dayanıklılığa bir dizi sorun
Doğu Karadeniz’in yeşil ve mavi dokusunu görmek için bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı milyonlarca turist, şehir merkezlerinden yükseldikçe sıvasız tuğla yapılarla karşılaşıyor. Bu yaygın görüntü, bölgenin mimari imajını olumsuz etkilerken enerji verimliliği ve yapı ömrü açısından da olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Turizme ve görünüme etkisi
Şehir merkezlerinin yukarı kesimlerinde sıvasız, boyasız tuğla yapılar yoğun biçimde görülüyor; bu durum Doğu Karadeniz’in sahnelenen görsel kimliğini geri çekiyor. Görsel bozulma, bölgenin turizm algısını doğrudan etkileyebilecek bir unsur olarak öne çıkıyor.
Rizelilerin dış cephe algısı
İslampaşa Mahallesi Muhtarı Ayşe Memişoğlu bölge halkının dış cephe masraflarını gereksiz gördüğünü, ev içinin kullanıma uygun hale gelmesinin yeterli sayıldığını belirtiyor. Memişoğlu, geçmişte ısınma ihtiyacının farklı yöntemlerle karşılanması nedeniyle ısı kaybı kaygısının daha az olduğunu ve bu nedenle köylerde pek çok evin sıvasız kaldığını ifade ediyor. Ancak zamanla modernleşme ve ısı maliyetlerinin artmasıyla bu algının değişmeye başladığını vurguluyor.
Sıvasız cephelerin yapı sağlığına etkisi
Mimar Nida Karaca, Doğu Karadeniz’in yüksek yağış ve nem koşullarında sıva ve boyanın binayı dış etkenlerden koruduğunu söylüyor. Sıva olmadığında rüzgarla gelen yağmurun beton ve donatılara işleyerek donatıların paslanmasına, genleşmesine ve betonun yıpranmasına yol açtığını; bunun da bina dayanımını azaltıp kullanım ömrünü kısalttığını belirtiyor. Karaca, özellikle zemin katlarda dışarıda bırakılan kolonların risk oluşturduğuna dikkat çekiyor ve su itici sıva ile doğru boya seçiminin önemini vurguluyor.
Kuzeye bakan cepheler ve yalıtım gerekliliği
Mimar Ayşe Kürtahmetoğlu ise tuğlanın dayanıklılık avantajının iklim koşullarında kaybolduğunu, bölgede ısı yalıtımının genellikle yüzde 20-50 bandında sıva ve boya ile sağlandığını aktarıyor. Kuzeye bakan cephelerin yağış nedeniyle daha çabuk aşındığını, rutubet, küf ve iç mekânda sıva dökülmelerinin görülebildiğini, bu yüzden Rize gibi yerlerde yalıtım sistemlerinin doğru seçilmesinin şart olduğunu ifade ediyor.
Sonuç olarak Doğu Karadeniz’de sıvasız tuğla uygulamaları sadece görsel bir sorun değil; doğru malzeme ve uygulamalarla düzeltilmediği takdirde enerji verimliliği, yapı dayanımı ve kullanım ömrü bakımından ciddi riskler oluşturuyor.
DOĞU KARADENİZ’İN ESTETİĞİNİ BOZAN YAPILARIN SIVASIZ TUĞLALI OLUŞU, ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE BİNALARIN ÖMRÜNÜ DE DOĞRUDAN ETKİLİYOR