DOLAR
42,59 -0,05%
EURO
49,54 0,1%
ALTIN
5.751,9 -0,22%
BITCOIN
3.859.326,38 0,08%

Dervişoğlu'ndan Bahçeli'ye: 'Salın gitsin' — İmralı, ekonomi ve hukuk eleştirisi

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM Grup Toplantısı'nda Devlet Bahçeli'nin İmralı çıkışını sert biçimde eleştirdi; Öcalan, adalet ve ekonomik veriler üzerinden uyarılarda bulundu.

Yayın Tarihi: 19.11.2025 13:58
Güncelleme Tarihi: 19.11.2025 13:58

Dervişoğlu'ndan Bahçeli'ye: 'Salın gitsin' — İmralı, ekonomi ve hukuk eleştirisi

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu: Salın gitsin

İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'İmralı' yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi ve önerilerin Meclis'i siyasi bir araca dönüştürme girişimi olduğuna vurgu yaptı.

Bahçeli'nin İmralı önerisine sert tepki

Dervişoğlu, Devlet Bahçeli'nin İmralı ile ilgili sözlerini eleştirerek, Meclis'i böyle bir girişime alet etmenin kabul edilemez olduğunu söyledi. Konuşmasında, İmralı'ya yönelik taleplerin iktidar çevrelerinde onay arayışının bir yansıması olduğunu ifade etti ve bunun halk nezdinde karşılık bulmadığını belirtti.

Çıkın söyleyin, çekinmeyin, çıkın söyleyin. İktidar, bakanları, başkanları, danışmanları, ortakları, 'biz bir senedir pazarlık ediyoruz, tüm bu soytarılık da, Türk milleti buna alışsın diyedir' diye anlatın bu millete, söyleyin, konuşun, korkmayın, utanmayın.

Dervişoğlu ayrıca, Abdullah Öcalan hakkında verilebilecek hiçbir payenin onu 'bebek katili' sıfatından kurtarmayacağını ve sonunda tarihin çöplüğüne atılacağını savundu. Öcalan ile teröristlerin affından söz edilmesinin ve bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün geçmişteki düzenlemeleriyle ilişkilendirmenin akıl dışı olduğunu ifade etti.

Güvenlik ve 5. kol iddiası

Sıralanan gelişmeleri bir 5. kol faaliyeti olarak nitelendiren Dervişoğlu, bu tür operasyonların şok doktriniyle başladığını, beklenmedik aktörlerin beklenmedik mesajlar vererek dikkatleri üzerine çekmeye çalıştığını ve bunları yapanların kaybedecek bir şeyinin olmadığını söyledi.

Ekonomi, borç ve faiz eleştirileri

Dervişoğlu, vatandaşın gündelik hayatındaki sorunlara dikkat çekerek icra dosyalarının sayısının 25 milyona dayandığını, resmi rakamlara göre 42 milyon vatandaşın bankalara borçlu olduğunu ve ev ekonomisinin durduğunu aktardı. Faiz yüküne ilişkin şu tespitleri paylaştı: 10 yıl önce Türkiye'nin toplam faiz ödemeleri 50 milyar lirayken 2026 yılı bütçesinde 2 trilyon 742 milyar lira öngörüldüğünü, bunun ise milletin sırtına bindirilen faizin 55 kat artması anlamına geldiğini söyledi.

Dervişoğlu, bu tablonun emekçinin, emeklinin ve gençlerin hakkını çaldığını, önceliğin mağrurların peşine takılmak değil, milletin yaşadığı sıkıntılarla hemhal olmak olması gerektiğini vurguladı.

Adalet, hukuk ve güncel kaygılar

Toplumda işsizlik, barınma, sağlık randevusu ve eğitim gibi temel alanlarda umutsuzluk olduğunu ifade eden Dervişoğlu, borsada bir avuç kişinin milyonlarca insanın birikimiyle oynadığını ve suç şebekelerinin cirit attığını savundu. Ekmek ve adalet temalı söylemle; bugünkü mücadelenin millete ait hakları korumak olduğunu belirtti:

Bugün meselemiz ekmeğimizi elletmemek

Meclis'e ve hükümete uyarı

Dervişoğlu, isteyenin Adalet Bakanı'ndan izin alıp cezaevine ziyaret edebileceğini, ama Meclis'i devleti ayağına getirme aracı haline getirmeye kimsenin hakkı olmadığını söyledi. Bahçeli'nin 'kendi imkanlarımla İmralı'ya giderim' şeklindeki beyanını hükümete ve komisyona aba altından sopa göstermek olarak nitelendirdi ve bunun bir çürüme itirafı olduğunu ifade etti.

Kapanış: Milli bütünlük vurgusu

Konuşmasının sonunda Dervişoğlu, ülkenin geleceğini riske atacak senaryolara karşı siyasi mücadele edeceğini ilan etti ve Bahçeli'nin dilediği yere gitmesinde sakınca görmediğini söyleyerek tekrar şu mesajı verdi:

Vatan bölünmeyecek, millet parçalanmayacak, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

Yazar
EDİTÖR

Buse Acar

Ben Buse Acar, 26 yaşındayım, Antalya'dan yazıyorum. itibarhaber.com Gündem ekibinin 'dijital' gözüyüm. Sosyal medya gündemini, yayılan dezenformasyonları ve 'fact-checking' (doğrulama) işlerini ben yönetiyorum. Dijital dünyaya hakim, dikkatli biriyim.