Demir Eksikliği Anemisi: Halk Sağlığı Sorunu
Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen 51. Ulusal Hematoloji Kongresi'nde demir eksikliği anemisi hakkında önemli veriler paylaşıldı. Türk Hematoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Şule Ünal Cangül, bu sağlık sorununun toplumda yaygın olduğunu belirtti.
Demir Eksikliği ve Toplum Üzerindeki Etkisi
Prof. Dr. Cangül, demir eksikliğinin halk sağlığına yönelik bir tehdit olduğuna vurgu yaptı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, demir eksikliği, toplumun yaklaşık dörtte birini etkiliyor. Özellikle çocukluk dönemi, kadınlar ve yaşlı bireyler risk grubunda yer alıyor.
Demir Eksikliğinin Yaygın Görüldüğü Gruplar
Özellikle süt çocukları ve ergenler, demir eksikliği açısından en yüksek risk altında bulunuyor. Ayrıca, kadınların adet dönemleri ve gebelik süreçleri de demir eksikliği riskini artırıyor. Demir eksikliği, gebe kadınların %40’ında ve doğurganlık çağındaki fakat gebelik yaşamayan kadınların %30’unda görülüyor. Okul öncesi çocuklarda ise bu oran yaklaşık %50’yi bulmaktadır.
Öğrenme ve İş Yaşamına Etkisi
Demir eksikliği sadece kansızlığa yol açmakla kalmaz, aynı zamanda öğrenme ve bilişsel işlevleri de olumsuz etkiler. Prof. Dr. Cangül, bu durumun okul başarısını düşürdüğünü, iş performansını azalttığını ve sosyal sonuçlar doğurduğunu sözlerine ekledi.
Çocuklardaki Fiziksel Etkiler
Demir eksikliği, çocuklarda sık enfeksiyon geçirme, fiziksel gelişim geriliği, ağız köşelerinde yaralar, saç dökülmesi, nabız hızlanması gibi sorunlara yol açabiliyor. İleri vakalarda ise kalp yetmezliği gelişebilir. Uzun dönemde süt çocukluğundaki demir eksikliği bilişsel fonksiyonları kalıcı olarak etkileyebilir.
Önleyici Programlar ve Beslenme Önerileri
Türkiye’de demir eksikliğini önlemeye yönelik çeşitli programlar mevcut. Örneğin, 2004'ten bu yana bebeklere doğumdan sonra belirli yaşlarda demir takviyesi yapılmakta. Gebelikte uygulanan önleyici programların erken doğum riskini azalttığı ve bebeklerin sağlıklı gelişimini desteklediği bildirilmektedir.
Prof. Dr. Cangül, demirden zengin gıdaların tüketilmesinin önemine dikkat çekerek, ilk 6 ay sadece anne sütü, 2 yaşına kadar anne sütüne devam, 7. aydan itibaren demir içeriği zengin gıdaların eklenmesi gerektiğini önerdi. Kırmızı et, yumurta, baklagiller ve kuru meyvelerin diyetle artırılması gerektiği vurgulandı.
Sonuç olarak, demir eksikliği bireylerin sağlığını ve sosyal yaşamını etkileyebilen önemli bir konudur. Erken tespit ve doğru beslenme ile bu sorunun önüne geçilmesi mümkündür.
PROF. DR. ŞULE ÜNAL CANGÜL, TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN 51. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİNDE KONUŞTU