Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Baş ağrısı, unutkanlık ve denge kaybı migren habercisi olabilir — Uzman uyarısı

Acıbadem Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hülya Yıldız Bayar, baş ağrısı, unutkanlık, kas güçsüzlüğü ve denge kaybının migren belirtisi olabileceğini ve erken muayenenin önemini vurguladı.

Yayın Tarihi: 17.11.2025 09:26
Güncelleme Tarihi: 17.11.2025 09:26

Baş ağrısı, unutkanlık ve denge kaybı migren habercisi olabilir — Uzman uyarısı

Baş ağrısı, unutkanlık ve denge kaybı migrenin işareti olabilir

Acıbadem Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hülya Yıldız Bayar, baş ağrısı, unutkanlık, kaslarda güçsüzlük ve denge kaybı gibi yakınmaların migrenin habercisi olabileceğine dikkat çekti. Zaman zaman hafife alınan migrenin, bireylerin günlük yaşamını, iş gücünü ve ruh sağlığını ciddi biçimde etkilediğini belirtti.

Migrenin toplumda artan etkisi

Dr. Bayar son yıllarda nörolojik hastalıkların, migren, epilepsi, inme (felç), Alzheimer ve Parkinson gibi rahatsızlıkların görülme sıklığında belirgin bir artış yaşandığını ve bunun hem bireysel yaşam kalitesini hem de toplumsal sağlık yükünü artırdığını söyledi. Baş ağrısı, unutkanlık, kas zayıflığı ve denge sorunlarının sık sık yeterince önemsenmediğini; oysa bu semptomların ciddi nörolojik hastalıkların ilk işareti olabileceğini vurguladı.

Migren belirtileri ve tetikleyiciler

Dr. Bayar migreni, ışığa ve sese karşı hassasiyetle birlikte gelen, genellikle tek taraflı ve zonklayıcı tarzda baş ağrısı olarak tanımladı ve "Migren atakları saatlerce veya günlerce sürebilir. Bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, görme bozuklukları, ışık ve sese duyarlılık gibi belirtiler de eşlik edebilir" ifadelerini kullandı. Migrenin kesin nedeninin tam bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel etkenlerin rol oynadığı düşünüldüğünü belirtti. Atakları tetikleyebilecek faktörler arasında yetersiz veya aşırı uyku, belirli yiyecek ve içecekler (yaşlandırılmış peynir, işlenmiş etler, kırmızı şarap), yoğun fiziksel aktivite ve ani fiziksel değişiklikler sayıldı.

Tanı sürecinin önemi

Tanı koymada ileri tetkiklerden çok doğru öykü ve nörolojik muayenenin önemine işaret eden Dr. Bayar, Uluslararası Baş Ağrısı Derneği kriterlerinin takip edildiğini belirtti. Bu kriterler çerçevesinde tekrarlayan, genellikle başın bir tarafında zonklayıcı ağrı ile birlikte bulantı, kusma ve ışık/ses hassasiyeti gibi bulguların aranacağını; ayrıca diğer baş ağrısı türleri ve altta yatan ciddi durumları dışlamak için nörolojik muayenenin yapılabileceğini aktardı. Belirtilerin kişiden kişiye değişebileceğini, bu nedenle tetikleyicilerin izlenmesi için genellikle baş ağrısı günlüğü tutulmasının önerildiğini ekledi.

Tedavi ve öneriler

Dr. Bayar, migren tedavisinde iki temel yaklaşım olduğunu; akut tedavinin atak sırasında semptomları hafifletmeyi, önleyici tedavinin ise atak sıklığını ve şiddetini azaltmayı hedeflediğini ifade etti. Akut ilaçların atak başladığında ve mümkünse erken dönemde alınmasının daha etkili sonuç verdiğini söyledi. Önleyici seçenekler arasında profilaktik ilaçlar, atak tedavileri, yaşam tarzı düzenlemeleri ve gerektiğinde botoks uygulamalarının yer aldığı bilgisi verildi. Ayrıca nörolojik hastalıklarda erken tanının önemine dikkat çekerek, bireylerin rutin nörolojik kontrollerini yaptırmaları ve semptomları ihmal etmemeleri tavsiyesinde bulundu.

ACIBADEM HASTANESİ NÖROLOJİ UZMANI DR. HÜLYA YILDIZ BAYAR

ACIBADEM HASTANESİ NÖROLOJİ UZMANI DR. HÜLYA YILDIZ BAYAR