Akdeniz Bölgesi Keçi Çalıştayı’nın sonuç raporu açıklandı
Antalya Tarım Konseyi, Antalya Ticaret Borsası ve Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde 19 Eylül tarihinde düzenlenen Akdeniz Bölgesi Keçi Çalıştayı sonuç raporu paylaşıldı. Akademisyenler, kamu ve sivil toplum temsilcileri, birlik yöneticileri ile yetiştirici ve çobanların katıldığı çalıştay raporunda keçi yetiştiriciliği ve çobanlık geleneğinin ekonomik, sosyal ve kültürel önemine vurgu yapıldı.
Çalıştayın tespitleri
Rapor; keçinin orman ekosisteminin doğal bir unsuru olarak kabul edilmesi gerektiğini, mera sorunları, vahşi hayvan saldırıları, çobanlık mesleğinin geleceği, veteriner hizmetleri ve hastalıklar, pazarlama, örgütlenme, damızlık materyali, genç ve kadın girişimciliği gibi konularda mevcut sorunları ve çözüm önerilerini içeriyor.
Meralar ve otlatma
Raporda meraların yapılaşma, maden ve enerji yatırımları nedeniyle daraldığı, su kaynaklarına erişimin zorlaştığı ve orman alanlarında otlatmaya yeterli izin verilmediği belirtiliyor. Yaylalarda yapılaşmanın önlenmesi, mera ıslah çalışmalarının artırılması, ormanlık alanların kontrollü otlatmaya açılması ve göç yollarının düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, ağaçlandırmadan itibaren 10-15 yılı aşmış ormanlık alanların kontrollü olarak otlatmaya açılmasının ve orman alanlarında keçi otlatılmasının yangını önleme etkili olduğu raporda ifade ediliyor.
Rapor ayrıca şu ifadeyi içeriyor: "Mera vasfını kaybetmiş alan’ tanımı kamu tarafından kullanılmamalı, ‘mera vasfı kazandırılmış alanlar’ hayvancılığın hizmetine sunulmalıdır".
Su maliyetleri
Köy ve mahalle merkezlerinde hayvanların su ihtiyacının şebeke suyundan karşılanması nedeniyle su tüketiminin arttığı ve tonaj fiyatlarının maliyetlere yük getirdiği belirtiliyor. Raporda, "Köy ve mahalle merkezlerinde hayvancılıkta kullanılan suyun fiyatlandırılmasında indirim uygulanmalıdır" önerisi yer alıyor.
Yasal düzenlemeler ve Büyükşehir Yasası
Rapor, Büyükşehir Yasası’nın doğrudan ve dolaylı olarak hayvansal üretimi olumsuz etkilediğini belirtiyor ve "Kırsal alan ile ilgili mevzuat değişikliği yapılmalı, mahalleye dönüştürülen köylerin üretimi etkileyen gerek kavramsal ve gerekse uygulamadaki kısıtları kaldırılmalı, tarımsal üretim yapanlara öncelik tanınmalıdır" önerisini içeriyor.
Yabani hayvanlar ve canavar saldırıları
Halk arasında "canavar" diye adlandırılan kurt saldırılarının sürü kayıplarına yol açtığı, bir kısmı yetiştiricilerin bu nedenle küçükbaş hayvancılığı terk ettiği vurgulanıyor: "Çobanların bir kısmı bu gerekçeyle küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini terk ediyor". Domuz popülasyonundaki artışın keçiler için tehdit oluşturduğu belirtilerek; yabani hayvan popülasyonunun tespiti, çoban ailelerinden oluşturulacak bölgesel kontrol mekanizmaları, başıboş köpeklerin kısırlaştırılması ve barınaklara alınması, TARSİM sigortasının yaygınlaştırılması ve devlet desteklerinin artırılması önerildi.
Çobanlık mesleğinin geleceği
Rapor, çobanlık mesleğine yönelik olumsuz algının evlilik ve sosyal hayata yansıdığını belirtiyor: "Kadınlar çobanlarla evlenmek istemiyor, aileler de kızlarını hayvancılık yapanlarla evlendirmek istemiyorlar. Bu da çobanlık mesleğinin geleceğinin önündeki en büyük engellerden birisi". Bu çerçevede çoban istihdam desteğinin artırılması, kadınların sosyal güvenlik primlerinin devletçe ödenmesi, çoban çiftlere düğün ve çeyiz desteği verilmesi ve genç kadınların işletme sahibi olmasının teşvik edilmesi önerildi.
Hastalıklar ve veteriner hizmetleri
Artan hayvan hastalıkları ve şap vakalarının pazarları olumsuz etkilediği; ilaç ve hizmet maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle yetiştiricilerin zorlandığı bildirildi. Raporda koruyucu hekimliğin güçlendirilmesi ve üniversitelerle ortak projeler geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Pazarlama, algı ve değerleme
Keçi etine dair "kokuyor" önyargısının tüketimi azalttığı, restoran menülerinde keçi ve oğlak etine yer verilmediği kaydedildi. Buna karşı tadım etkinlikleri, keçi etinin sağlık değerinin medyada anlatılması, agroturizm ve sosyal medya kampanyalarının artırılması, izlenebilirlik ve sertifikasyon sistemlerinin kurulması ve bölgesel marka çalışmaları (ör. "Toros Oğlağı") önerildi. Raporda ayrıca görsel medyada oğlak etinin sağlık değerinin popüler yapımcı ve hekimlerce anlatılması gerektiği belirtildi.
Kırsal hizmetler ve taşımalı eğitim
Kırsalda yaşamın sürmesi için eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin önemine dikkat çekilen raporda, taşımalı eğitimin yeniden uygulanması gerektiği vurgulandı. Ayrıca melezlemenin kontrol altına alınması, damızlık havuzlarının kurulması, halk elinde koruma sürülerinin artırılması, kulak küpelerinin kalitesinin yükseltilmesi, sağım makinelerinin desteklenmesi ve küçük aile işletmeleri için özel destek modellerinin uygulanması önerildi. Kurban döneminde elde kalan hayvanların Et ve Süt Kurumu tarafından satın alınması önerisi de raporda yer aldı.
Keçiyi yaşatacak 13 öneri
Raporda keçi varlığının korunması, artırılması ve ekonomiye kazandırılması amacıyla şu 13 öneri sıralandı:
1. Taşımalı Eğitim yeniden uygulanmalıdır.
2. Küçükbaş hayvancılıkta kontrolsüz melezleme mevcut; bu konuda daha fazla yayım ve eğitim faaliyeti yapılmalıdır.
3. İllerde damızlık havuzları oluşturulmalıdır.
4. Halk elinde koruma sürülerinin sayısı arttırılmalıdır.
5. Kadınların ve genç çiftçilerin işletme sahibi olması teşvik edilmelidir.
6. Kulak küpeleri kaliteli üretilmelidir.
7. Örgütlenme yetersiz; örgütler yetiştiricilerin üretim taleplerine odaklanmalıdır.
8. Sağım makinelerinin kullanımı yaygınlaştırılmalı ve desteklenmelidir.
9. Kırsalda hayvan sayısı az olan aile işletmelerinin hayvan sayısı ve ekonomik durumu desteklenmelidir (Bereket projesine benzer bir sistem öneriliyor).
10. Uzun yıllar hayvancılık yapan işletmeler ile yeni başlayanlar arasında destek ve teşvik farkı olmalı; uzun yıllar hayvancılık yapanlara daha düşük faizli kredi sağlanmalıdır.
11. Bölgesel test istasyonları kurularak en iyi erkek materyalin seçimine yönelik rutin projeler yapılmalıdır.
12. Kurban bayramlarında satılamayarak elde kalan hayvanlar kamu tarafından alınarak Et ve Süt Kurumunca değerlendirilmelidir.
13. Merkezi ve yerel yönetimlerce çobanların sosyal aktivitelere dahil edilmesi sağlanmalı; bu konuda yetiştirici birlikleriyle ortak faaliyetler düzenlenmelidir.
Çalıştay raporu, bu başlıklar etrafında politika önerileri ve uygulama adımları geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
KEÇİ