700 yıllık emanet: Güvenç Abdal'ın kılıcı ve zırhı
Güvenç Abdal'a ait olduğu belirtilen bir kılıç ve zırh gömleği, Anadolu ile Karadeniz'in İslamlaşması ve Türkleşmesinde etkili olan evliyalar mirası olarak Gümüşhane'deki torunları tarafından 700 yılı aşkın süredir saklanıyor.
Tarihçe ve yerleşim
Ahmet Yesevi'nin talebelerinden biri olarak anılan Güvenç Abdal, Kırşehir'den gelerek Gümüşhane'nin Kürtün ilçesine bağlı Taşlıca köyünde yerleşti. Burada ilk olarak bir mescit yaptırdı; bu yapı 1800'lü yıllarda onarımdan geçirilmiş ve günümüzde de ibadete açık durumda bulunuyor. Güvenç Abdal'ın temsili mezarlarından biri, ismini taşıyan Güvende Yaylası'nda yer alıyor; yaylada yüzyıllardır şenlikler düzenleniyor.
Tekke geleneği ve askeri katkılar
Güvenç Abdal'ın açtığı tekke, Doğu Karadeniz'in İslamlaşmasına katkı sağladı. Geleneksel anlatılarda, tekke mensuplarının bölgenin Türkleşmesinde ve fetih süreçlerinde önemli roller üstlendiği vurgulanıyor. Rivayetlere göre, Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon fethi sonrasında verilen fermanla tekkeye berat verildi; tekkenin yetiştirdiği isimlerden biri olan Çağırgan Baba ile ilgili bir rivayette, 22 bin kişilik orduyla birlikte Kadırga Yaylasında Fatih'le namaza durulduğu ve hutbeyi Fatih'in okuduğu anlatılır.
Emanetin korunması ve karbon testleri
Taşlıca köyünde yaşayan ve atalarının mirasını koruyan İsmail Güvendi, dedelerinden kalan kılıç ve zırh gömleğini özel bir kutuda muhafaza ediyor. Üniversitelerde çalışan bilim insanları tarafından yapılan karbon testlerine ilişkin haber metninde emanetlerin 1300'lü yıllara ait olduğu belirtildi. Aynı metinde yer alan bir başka ifadede ise yapılan karbon testlerinin 1200'lü yılları işaret ettiği söylendi; kaynak içinde bu iki farklı tarihleme yer almaktadır.
Deformasyonun nedeni ve koruma uygulamaları
İsmail Güvendi emanetlerin dededen toruna aktarılmaya devam ettiğini, 1915'teki Rus muharebesi sırasında güvenlik amacıyla toprağa gömüldüklerini ve bunun geri alındıklarında parçaların bir miktar deforme olmasına neden olduğunu anlattı. Ayrıca zaman içinde ziyaretçilere teberrük amacıyla parça verilmesinin yanlış uygulamalar olduğuna karar verildiğini ve artık kimseye parça verilmediğini söyledi.
Kılıcın niteliği ve kullanımı
Kılıçların ilk dönemlerde savaşlarda kullanıldığı, daha sonraki dönemlerde korunma ve sembolik amaçlarla muhafaza edildiği aktarıldı. İsmail Güvendi kılıca "gönül kılıcı" adını verdiklerini belirterek bunun bir tahta kılıç olduğuna ve gönül fethetmeyi temsil ettiğine dikkat çekti. Kılıcın geçmişte Hıdır Baba tarafından kullanıldığı, sonrasında oğlu tarafından muhafaza edildiği ifade edildi.
Güvenç Abdal'ın Taşlıca'daki tekkesi, köy mezarlıkları, yayla geleneği ve torunların sürdürdüğü koruma uygulamaları, bu manevi ve kültürel mirasın bugüne ulaşmasında belirleyici oldu.
İSMAİL GÜVENDİ