5. Mucize Organ Beyin Sempozyumu'nda hastaların iyileşme öyküleri öne çıktı
İstanbul ev sahipliğinde gerçekleştirilen 5. Mucize Organ Beyin Sempozyumu, uzman konuşmaları kadar hastaların paylaştığı iyileşme süreçleriyle de dikkat çekti. Sempozyum, Memorial Şişli ve Göztepe Hastaneleri Nörorehabilitasyon ve Fizik Tedavi Merkezi Başkanı Prof. Dr. Engin Çakar yönetiminde gerçekleşti.
Hastaların deneyimleri
Guillain-Barre Sendromu geçirdikten sonra uzun bir rehabilitasyon sürecinin ardından adım adım hayata dönen Kaan Bilgen, yaşadıklarını katılımcılarla paylaştı. Bilgen, "2022 Ağustos ayında Guillain-Barre Sendromu’na yakalandım" diyerek yoğun bakım sürecinden ve Memorial Şişli Hastanesi’nde iki yıl süren fizik tedavi ve rehabilitasyon programından bahsetti. Bilgen, şu anda gündelik yaşamını sürdürebildiğini, son bir ay içinde işe döndüğünü ve pozitif düşüncenin, ailenin ve tedavi ekibinin desteğinin kendisi için belirleyici olduğunu vurguladı. Bilgen sözlerine, "Dün akşam yapamadığınız bir şeyi ertesi sabah yapabiliyor olmak bir motivasyon" diyerek devam etti.
İnme geçirdikten sonra yeniden yürümeye başlayan 57 yaşındaki Hikmet Çangır da deneyimini anlattı. Çangır, ani belirtiler sonrası Antalya’daki bir özel hastanede anjiyo uygulandığını, sonrasında Engin Çakar’ın yanında yaklaşık 2-3 ay kaldığını belirtti ve "Ben bu hastalıkla ilgili doktor, aile ve imkânlar açısından şanslı bir bireyim" ifadeleriyle sağlık ekibine teşekkür etti.
Nörorehabilitasyon ve erken müdahalenin önemi
Prof. Dr. Engin Çakar, sempozyumda nörorehabilitasyon, inme ve travmatik beyin hasarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çakar, inmede beyin damar tıkanıklığı veya kanama olabileceğini; kanamada ani bayılma ve şiddetli baş ağrısı, tıkanmalarda ise yüzde asimetri, konuşma ve görme bozuklukları ile kol-bacak kullanımında güçlük görülebileceğini belirtti ve bu tür durumlarda hemen 112 aranması gerektiğini söyledi.
Çakar, inme sonrası hastaların seyrine ilişkin oranları şu şekilde aktardı: hastaların yüzde 10-15’i erken tedaviyle normale dönerken, yüzde 10-15’i erken dönemde hayatını kaybedebiliyor; yüzde 10-20’si yatağa bağımlı kalabiliyor ve yüzde 40’ı orta özürle yaşamını sürdürüyor. Amaçlarının inme sonrasında özrü en aza indirip mümkünse özürsüz hayata döndürmek olduğunu, bunun için "erken ve etkili robotik fizik tedavi ile rehabilitasyon"un önemli olduğunu vurguladı. Nörorehabilitasyon biriminin, yoğun bakım veya ameliyat sonrası hastayı erken dönemde alarak maksimum fonksiyon kazanımını hedeflediğini belirtti.
Her yaşta umut
Çakar, beynin yenilenme kapasitesinin her yaşta mevcut olduğunu; çocukluk ve gençlik döneminde iyileşme potansiyelinin daha yüksek olsa da 80 ve 90 yaşında da iyileşmenin mümkün olduğunu ifade etti. Ayrıca hastalıkların büyük bölümünün doğru hareket, spor, beslenme, düzenli kontroller ve sigara ile aşırı alkolden kaçınma ile önlenebileceğine dikkat çekti, elektronik sigaradan uzak durmanın önemine değindi.
Sonuç olarak, sempozyumda hem tıbbi yaklaşımlar hem de hastaların kişisel iyileşme öyküleri paylaşılarak nörorehabilitasyonun hayat kalitesini yükseltmedeki rolü öne çıkarıldı.
İSTANBUL'DA DÜZENLENEN 5. MUCİZE ORGAN BEYİN SEMPOZYUMU, HASTALARIN PAYLAŞTIĞI İLHAM VEREN İYİLEŞME ÖYKÜLERİ İLE İLGİ GÖRDÜ. GUİLLAİN-BARRE SENDROMU SONRASI TOPARLANAN KAAN BİLGEN’İN "DÜN AKŞAM YAPAMADIĞINIZ BİR ŞEYİ ERTESİ SABAH YAPABİLİYOR OLMAK BİR MOTİVASYON" SÖZLERİ SALONDA DUYGUSAL ANLAR YAŞATTI. İNME SONRASI YENİDEN AYAĞA KALKMAYI BAŞARAN 57 YAŞINDAKİ HİKMET ÇANGIR İSE "BEN BU HASTALIKLA İLGİLİ DOKTOR, AİLE VE İMKÂNLAR AÇISINDAN ŞANSLI BİR BİREYİM İYİ Kİ VARSINIZ" DİYEREK SAĞLIK EKİBİNE TEŞEKKÜR ETTİ.
