1922'de Fransız Petrol Hamlesi: Neden Erzurum İlk Sıradaydı?
Omnium'un Erzurum merkezli araştırma talebi ve bölgenin jeopolitik önemi
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve araştırmacı-yazar Taner Özdemir, Osmanlı arşivlerinde yaptığı incelemelerde Doğu Anadolu'nun enerji geçmişine ışık tutan önemli bir belgeye ulaştı. 11 Mart 1922 tarihli belge, Fransız Omnium adlı petrol şirketinin, Erzurum merkezli geniş bir coğrafyada petrol araştırması yapmak için Osmanlı hükümetinden resmî izin istediğini gösteriyor.
Omnium'un yetkilendirmeyi planladığı ekip, Erzurum'un yanı sıra Erzincan, Van, Bitlis, Siirt ve Zaho bölgelerinde inceleme yapmak istediğini bildirmiş; belgede Erzurum'un listenin ilk sırasında yer alması özellikle dikkat çekiyor. Bu durum, yüz yıl öncesinden itibaren bölgenin yeraltı zenginliklerine yönelik uluslararası ilginin varlığını ortaya koyuyor.
İngiliz ve Rus jeologların bulguları ile Türk çalışmalarının yankısı
Özdemir, belgeyi diğer uluslararası raporlarla bağdaştırıyor. İngiliz jeologların Musul petrollerinin beslendiği damarların kuzeye uzanan bir hatla bağlantılı olması gerektiğini ve bu hattın Erzurum'dan başladığı yönündeki tespitlerinin, bölgenin stratejik enerji konumunu doğruladığını belirtiyor.
Ayrıca 1930'lu yıllarda Türk mühendislerin yaptığı çalışmaların, Musul petrollerinin ana kaynağının Erzurum olduğuna dair bulgular ürettiğini ve bu sonucun El Ahram gibi uluslararası bir gazetede yer aldığını hatırlatan Özdemir, bu yayınların Erzurum'un jeolojik önemini dünya kamuoyuna taşıdığını vurguluyor.
Çarlık Rusyası döneminden başlayarak, 19. yüzyıl sonlarından itibaren Rus jeologların Erzurum bölgesinde kaya formasyonlarını inceledikleri, petrol emarelerini haritalandırdıkları ve bölgeyi "potansiyel enerji sahası" olarak sınıflandırdıkları da metinlerde yer alıyor. Sovyet döneminde de benzer çalışmalara devam edildiği belirtiliyor.
Erzurum'un enerji tarihi yeniden değerlendirilirken
Fransızların 11 Mart 1922 tarihli başvurusu, İngiliz ve Rus raporları ile Türk mühendislerin 1930'larda ulaştığı sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde, Erzurum'un 20. yüzyıl başlarında uluslararası petrol araştırmalarında göz ardı edilmiş bir merkez olduğu ortaya çıkıyor. Özdemir, bu arşiv kayıtlarının günümüzde yerli kaynakların değerlendirilmesi tartışmalarına yeni bir açı kazandırabileceğini belirtiyor.
Bugün enerji politikaları yeniden şekillenirken, Erzurum'un yüz yılı aşkın kaydı yeniden düşünüldüğünde şu soru gündeme geliyor: Erzurum'un altındaki jeolojik potansiyel neden uzun süre geri planda kaldı ve şimdi onunla ilgili tartışmayı başlatmanın zamanı mı geldi?
TÜRKİYE DİL VE EDEBİYAT DERNEĞİ ERZURUM ŞUBESİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ, ARAŞTIRMACI-YAZAR TANER ÖZDEMİR, OSMANLI ARŞİVLERİNDE YAPTIĞI İNCELEMELER SIRASINDA DOĞU ANADOLU’NUN ENERJİ TARİHİNE YENİ BİR BOYUT KAZANDIRAN ÇARPICI BİR BELGEYE ULAŞTI.